Uyanmasını bekleyeceğiz. İyi olduğundan emin olalım. | Open Subtitles | سننتظره حتى يستفيق، ونتأكد من أنه على ما يرام |
Uyanmasını bekleyeceğiz. İyi olduğundan emin olalım. | Open Subtitles | سننتظره حتى يستفيق، ونتأكد من أنه على ما يرام |
Bu işi yapma çabalarına son vermeni istiyorum Oraya tekrar geri dönelim, ...bunu yatıralım ve bu videoların bir daha asla gün ışığı görmeyeceğinden emin olalım. | Open Subtitles | أنا أريد منك التوقف عن محاولة جعل هذا ينجح لذلك دعونا نعود الى هناك، وننسى الأمر، ونتأكد من أن الفيديو |
Evet, biz Wally'nin yanında kalıp başına bir şey gelmemesini sağlarız. | Open Subtitles | أجل، سنبقى مع (والي) ونتأكد من عدم حدوث شيئ |
Evet, biz Wally'nin yanında kalıp başına bir şey gelmemesini sağlarız. | Open Subtitles | أجل، سنبقى مع (والي) ونتأكد من عدم حدوث شيئ |
Yalnızca iyi mi diye emin olmak için muayene ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نفحصها فحسب ونتأكد من أنها بخير |
Yanmadığından emin olmak için bir kontrol edelim. | Open Subtitles | يجب أن نفحصه ونتأكد من أنه لم يحترق |
Sonra yeniden toplanıp aynı fikirde olduğumuzdan emin olalım. | Open Subtitles | ثم سنجتمع مجدداً ونتأكد من أننا متفوقون |
Corman'ın evine gidip Charlie'nin ortada bir kanıt bırakmadığından emin olalım. | Open Subtitles | ونتأكد من أن(تشارلي) لم يترك أثر وراءه |
Bunchy'nin başının belaya girmemesini sağlarız. | Open Subtitles | ونتأكد من عدم وقوع (بانشي) في متاعب جمة |
İşin bir mevzuat kısmı var ve ortaklarımızla işbirliği yaparak, her şeyin doğru bir şekilde ve sorumluluk altında yürüdüğünden emin olmamız gerek. Ayrıca bağımsız risk değerlendirmeleri yapmamız lazım; tüm bu süreçlerin yanlış ellere düşmediğinden emin olmak için. | TED | لذلك هناك الجانب التنظيمي، وعلينا أن نتشارك مع منظمينا ونتأكد من أن كل ما نقوم به يتم بشكل صحيح، ويتم بشكل مسؤول وأنه يجب علينا أيضا أن نقوم بتقييمات المخاطر المستقلة، للتأكد من أن جميع هذه العمليات لا تقع في الأيدي الخطأ. |
Ve bize ulaştığımızdan emin olmak için... | Open Subtitles | ونتأكد من وصلنا لـ |