"ونضحك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• güleceğiz
• güleriz
• güldük
• gülüyor
• güler

Bak, biliyor musun bir gün bu anıları hatırlayıp güleceğiz.
سوف نذكر هذه الأمور في ... أحد الأيام ونضحك بشأنها

Sabret, gelecekte bu günleri hatırlayıp, sadece güleceğiz!
فقط انتظر ف المستقبل سنتذكر كل هذا ونضحك

Ardından, bir yemeğe çıkıp bu geçici güç değişimine güleriz.
بعد ذلك، سيكون لدينا عشاء ونضحك على انعكاس القوة المؤقت

Umarım bir gün geriye dönüp tüm bunlara arkadaş olarak güleriz.
أتمني في يوم ما، أن ننظر إلى الماضي كأصدقاء ونضحك فقط.

ben ve yeni kız arkadaşlarım arkandan terbiyesizce konuşup buna güldük.
كنا نتكلم بالسوء عنك ونضحك عليك بدون علمك

Bir hafta sonra bu olaya gülüyor olacağız.
فبعد اسبوع من الآن سنتذكر هذا ونضحك عليه

Birlikte takılırız, birbirimizle alay ederiz, ...güler eğleniriz ve her zaman birlikte oluruz.
نحن نقضي الوقت سويا ونمزح مع بعض ونضحك بعض كثيرا ودوما ندعم بعض

Burada ayakta bekleyip gülüp kafa sallayacağız, ve böyle yapıp güleceğiz.
سوف نقف هنا نبتسم ونهزّ رؤوسنا ونقوم بهذا، ونضحك

"...terennüm edecek ve kadim hikâyeleri anlatarak varaklı kelebeğe güleceğiz."
ونخبر الأساطير القديمة ونضحك على الفراشات المذهبة

Bana söz ver, yaşlanıp ağardığımızda bu günleri hatırlayıp güleceğiz, tamam mı?
ولكني أريدك أن تعدني أننا سنجلس ونضحك على هذا عندما نكبر ونشيخ، اتفقنا؟

Birlikte çıkıp güleceğiz. Tamam mı?
وسنخرج معا ونضحك معا ، اتفقنا ؟

Bazen saçmalarlar ve hep birlikte güleriz.
أحياناً يأتوا إلى الصف ويُلقوا الدُعابات ونضحك جميعاً ؟

üç veya dört yıl içinde hepimiz bir araya geliriz ve bununla ilgili güzelce güleriz.
وبعد ثلات أو أربع سنوات، سوف نجتمع جميعاً ونضحك عن ما جرى.

Bir araya gelir ve güleriz ve bana bazı şeylerde daha iyi olabileceğimi söyler ve ben de onları yaparım ama doğru şekilde değil.
نحن نلتقي ونضحك و.. هي تعلمني بكل الطرق الصحيحة لفعل الاشياء وبعد ذلك اقوم بها

Gelirsin, kuru üzümlerden konuşuruz. Üzerine bir de güleriz.
ستدخل، ونتحدث عن الزبيب، ونضحك قليلاً

Sadece sen ve ben yeterliyiz bir şeyler yapar ve güleriz.
... يكفى فقط أنا وأنت نفعل بعض الأشياء ونضحك

Öldürdük, sikiştik, güldük.
نقتل، ونضاجع، ونضحك.

Yağmur altında gülüyor
ونضحك تحت المطر