ve biliyoruz ki bu konu sadece gıdanın üretimi değil. | TED | ونعلم أن القضية هي ليست فقط في إنتاج أو توفر الطعام. |
ve biliyoruz ki beyazlara ait özgeçmişler siyahlara ait özgeçmişlerden daha çok geri aranırlar. | TED | ونعلم أن السيّر الذاتية التي تحمل أسماء البيض يتم الإتصال بهم أكثر مقارنة بالسود |
Biz de bu imparatorluğun çok güçlü olduğunu biliyoruz. Bir sürü tankları var. Bir sürü uçakları var. | Open Subtitles | ونعلم أن هذه الإمبراطورية قوية للغاية، لديهم الكثير من دبابات، و كثيراً من الخطط. |
Bizce en iyi senaryo; suyun üzerine güvenli bir iniş yapmış olmaları olacaktır Bizim onları buluncaya kadar uçakta onlara yetecek malzemeleri olduğunu biliyoruz | Open Subtitles | أن يهبطوا بنجاح في المياه , ونعلم أن هناك مؤن كافية حتى نجدهم |
Sabana düzen getirmek için yedi kurban gerektiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونعلم أن هناك سبعة تضحيات التي تشكل صورة المحراث |
İkimiz de böyle olması gerektiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونعلم أن هذا كان سيحدث |
Ona şunu söylemek isterdim, ne olursa olsun sorun değil onunla gurur duyuyoruz ve biliyoruz ki, İsa onların nerede ve neye ihtiyacı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أريد أن أقول له ،أنه مهما حصل ،نحن فخورين به ونعلم أن الله يعلم أين هو وماذا يحتاج |
ve biliyoruz ki bu mutlak mesele, "genel zekâ" denilen birçok alanda esneklikle düşünebilme yeteneğine sebep olabilir, çünkü beyinlerimiz bunu başardı değil mi? | TED | ونعلم أن المادة المجردة بإمكانها أن تعطي زيادة لما يدعى "بالذكاء العام"، القدرة على التفكير بمرونة في عدة مجالات، لأن دماغنا قام بتدبر الأمر. |
Bunun olduğunu biliyoruz -- neden? | TED | ونعلم أن هذا حصل... لماذا؟ |