Mesela aynısı, örneğin Tetris, asıl olan, Sovyetlerin yaptığı. | TED | ونفس الشيء مع، على سبيل المثال، تتريس، النسخة الأصلية، واحد الاتحاد السوفياتي. |
aynısı Kanadalı karikatürist Michael de Adder'in de başına geldi. | TED | ونفس الشيء كان قد حصل مع الرسام الكندي مايكل دي آدر. |
İş arkadaşlarım ve tüm projemiz için aynısı geçerli, çok daha azını başarırdık. | TED | ونفس الشيء صحيح لزملائي والمشروع بأكمله، كنا سنحقق القليل. |
Nesilden nesile aktarılırken DNA'mızla da aynı şey oluyor. | TED | ونفس الشيء يحصل من الحمض النووي عندما يورث خلال الأجيال. |
Çünkü hepsi çok genç. aynı şey avcı-toplayıcı kabileleri ve ilk insanlar | TED | حسنا، ذلك كله لأن الجميع شباب. ونفس الشيء بالنسبة للقناصين المجمعين والإنسان البدائي |
Portekiz parçalanmış eğitim sistemini sağlamlaştırmayı, kaliteyi artırmayı ve eşitliği sağlamayı başardı. Macaristan da aynı şekilde... | TED | كانت البرتغال قادرة علىتقويت نظامها التعليمي المشتت، والرفع من الجودة وتحسن الإنصاف، ونفس الشيء قامت به هنغاريا. |
aynısı alkolikler için de geçerli. | Open Subtitles | لهذا لا تخرج معهم ونفس الشيء لمدمني الكحول |
Ertesi gece de aynısı olmuş. | Open Subtitles | ونفس الشيء حدث في الليلة التالية |
Yılbaşında da aynısı oldu. | Open Subtitles | ونفس الشيء حصل في عشية راس السنة |
aynısı Haley için de geçerli. | Open Subtitles | ونفس الشيء لـ هايلي |
Tanrı için de aynı şey. aynısı. | Open Subtitles | ونفس الشيء مع الرب |
aynısı suçlular için de geçerli. | Open Subtitles | ونفس الشيء ينطبق على المجرمين |
aynısı aşk için de geçerli. | Open Subtitles | ونفس الشيء ينطبق على الحب. |
Onu bulun. aynı şey onun için de geçerli. Shawn olmazsa, anlaşma da olmaz. | Open Subtitles | أعثر عليه ونفس الشيء ينطبق عليه بدون شون، لن يكون هناك اتفاق |
aynı şey kalbi, solunumu ve tansiyonu için de geçerli. | Open Subtitles | ونفس الشيء لمعدل نبضات قلبها وتنفسها وضغط الدم |
O yönde gitmeye devam edersen senin için de aynı şey geçerli. | Open Subtitles | ونفس الشيء سيحدث لك لو تابعتَ السير في نفس الاتجاه |
Yani, bu şekilde daha asimetrik ve alt seviyede de aynı şekilde. | TED | لذا فالسهم منحرف هكذا أكثر، ونفس الشيء في مستوى القاعدة. |
Akşamları da aynı şekilde, önce makinaya sok. Üstünü sonra değiştir ve dakik ol. | Open Subtitles | ونفس الشيء في المساء عندما تغادرين، تثقبينها أولا، ثم تغيرين ملابسك وكوني دقيقة |