Her şeye rağmen, işte buradayız. Gidip bunu evde konuşalım. | Open Subtitles | بأيّة حال، ها نحن ذا، لنعد للمنزل ونناقش هذا الأمر |
Buraya girelim ve bir şeyler içip konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى هنا لنتناول بعض الكؤوس ونناقش الأمر. إنهم يعرفونني هنا. |
Bir araya geliriz, problemler ve sosyal sorunlar hakkında tartışırız ve konuşuruz. | TED | حيث نجتمع معاً ونناقش تلك المشاكل ونطرح المشاكل معاً ونتحدث عنها |
Bir akşam yemeğe çıkıp bunu konuşsak ya? - Akşam yemeği mi? | Open Subtitles | لما لا نجتمع سوياً ونناقش الأمر على العشاء ؟ |
Hadi gidip bu konuyu daha uzak bir yerde tartışalım. | Open Subtitles | هيا، دعنا نذهب ونناقش ذلك في مكان مناسب أكثر |
Neden iş başına dönüp senin çok parlak geleceğini konuşmuyoruz? | Open Subtitles | لم لا نعود لجدول الأعمال ونناقش مستقبلك اللامع؟ |
Belki bu konuda daha sonra daha derin tartışabiliriz | Open Subtitles | أعتقدت أننا يمكن أن نجتمع فى وقت ما ونناقش الأمور أكثر عمقاً |
Pekala, dinle. Burada homolar gibi görünüyoruz. Odaya geçelim ve bunu Bloody Mary'lerimizi yudumlarken beyefendiler gibi konuşalım. | Open Subtitles | حسنا إسمع , نحن نبدوا مثل زوجين من الشواذ هنا دعنا نذهب إلى الغرفة ونناقش هذا الموضوع مثل الرجال المهذبين |
Bıçağı bırak da konuşalım. | Open Subtitles | لمَ لا تضع السكّين أرضًا ونناقش الموضوع؟ |
Yarın beraber öğle yemeği yiyip bu işi konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نتناول الغداء سوياً غداً ونناقش أمر تلك الوظيفة |
Düşündüm ki, birkaç kahve alır görüşmeyi tartışırız. | Open Subtitles | لربما خرجنا لنشرب القهوة ونناقش المقابلة |
Dert değil. Bir araya gelip pediatrik yoğun bakım ünitesini perşembe günü tartışırız. | Open Subtitles | حسناً سنجتمع معاً ونناقش موضوع الحواضن في الخميس إذاً |
Çember şeklinde oturup bunları tartışırız. | TED | في الحلقة، نجلس ونناقش هذه الأمور. |
Kafdağı'ndan insen de iş hakkında konuşsak iyi olur. | Open Subtitles | ولكن يمكنها بالتأكيد معالجة ذلك بمخدر صغير أعتقد أنك يجب أن تهبط من ... برجك العالي يا كابتن ونناقش العمل |
Bunu yüz yüze gelip konuşsak kendimi daha iyi hissederdim. | Open Subtitles | إذا تقابلنا وجهاً لوجه ونناقش الموضوع |
Ağustosun 13'ünde burada... benimle buluşursanız, silahı denersiniz ve son ayrıntıları konuşuruz. | Open Subtitles | لو يمكن أن تقابلني هنا يوم 13 أغسطس حتي يمكن أن تختبر البندقية ونناقش تفاصيل الدقيقة الاخيرة. |
Eğer ikiniz masayı hazırlamama yardım ederseniz bir aile gibi oturur, her şeyi konuşuruz. | Open Subtitles | إذاً ، إن ساعدتماني في إعداد الطاولة فسنجلس كعائلة ، ونناقش كل شيء. |
Sidney, hadi ama. Öğlen yemeğinde oturup bunu adam gibi tartışalım. | Open Subtitles | سيدني ، لنجتمع معاً ونناقش الأمر كالرجال |
Sakinleşelim, düşüncelerimizi toparlayalım ve bunu özel olarak tartışalım. | Open Subtitles | لنتوقف ونقم بترتيب أفكارنا .ونناقش هذا فى سريه |
Hepimiz sakin olup bu konuyu aklı başında insanlar gibi mantık çerçevesinde tartışalım. | Open Subtitles | لنهدأ جميعاً ونناقش هذا الأمر بعقلانية مثل الناس الراقين |
Neden gidip birer kahve içerken, hem senin sahte kimliğinin ayrıntılarını hem de bu hizmetimi sınıf arkadaşlarına nasıl sunabileceğimi konuşmuyoruz? | Open Subtitles | الآن ، لما أنا و أنتِ نذهب لنحصل على بعض القهوة .ونناقش تفاصيل هويتك وكيفَ يُمكننا تَسويقَ .خدماتي لزملائك |
Gezegeninize güvenli bir geçiş istiyorum, bu sayede, yüz yüze görüşebilir ve iki tarafı da ilgilendiren konuları tartışabiliriz. | Open Subtitles | أرغب بأن يسمح لي بمرور سالم الى كوكبكم ليمكننا أن نتقابل وجهاً لوجه ونناقش مشكلة محددة تهمنا على حد سواء |