Dogru anda yapılan ufacık bir yatırım, ilişkilerinizin kalitesini radikal bir şekilde değiştirebilir ve hayat kalitenizi yükseltebilir. | TED | مع أصغر توظيف في الأماكن الصحيحة , يمكنك إجراء تحويل جذري في نوعية علاقاتك ونوعية حياتك. |
Bir ülkenin sağlık sektörüne ne kadar harcadığını değil, insanlarının yaşam sürelerini ve hayat kalitesini ölçüyoruz. | TED | نحن لا نقيس كم تُنفق الدولة على الرعاية الصحية، لكننا نقيس مدى ونوعية حياة الناس. |
Bu kesinlikle bir omurilik yaralanması için bir tedavi değil, ama bunun ; iyileşmeyi ve insanların yaşam kalitesini geliştirecek bir müdahaleye yol gösterdiğine inanmaya başladım. | TED | وهذا بالتأكيد ليس علاجاً لأذيات العمود الفقري ولكني بدأت أؤمن أن هذا قد يقود إلى تداخل علاجي يحسن من التعافي لدى المرضى ونوعية حياتهم |
Yapbozun ilk parçası uzaklık ve eğitimin kalitesi. | TED | أول قطعة للأحجية هي البُعد ونوعية التعليم. |
Bu amatör fotoğrafların kalitesi bazen şaşırtıcı olabiliyor. | TED | ونوعية الجودة في صور هؤلاء المصورين الهواة يمكن أن تكون في أوقات ما مذهلةً جداً. |
İlk denemede ameliyatla yaşam süresi ve kalitesi arttırıldı. | Open Subtitles | في المحاكمة الأولى، مددت عملية جراحية طول العمر ونوعية الحياة |
Artık gerçekten bir ülkenin gelişmek ve çevreyi korumak, yenilenebilir enerji, yaşam kalitesi gibi şeyler arasında seçim yapmak zorunda olduğu efsanesini çürütmenin vakti geldi. | TED | وقد حان الوقت، قد حان الوقت حقًا بإبطال مفعول الخرافة بأن على أي بلدٍ أن يختار بين التنمية من جهة و بين حماية البيئة ومصادر الطاقة المتجددة ونوعية الحياة من جهةٍ أخرى. |