Özür dilerim anne. Tünelden geçiyordum ve cep telefonum çekmiyordu. | Open Subtitles | آسف أمي ، كنت أقود خلال نفق، وهاتفي لم يعمل |
Cep telefonum bozuktu ve apartmanlarının nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | وهاتفي كانت بطاريته فارغة ولم تكن لدي أدى فكرة عن مكان بنايتهم |
ve cep telefonum orada çalışmıyordu. | Open Subtitles | إضطررت الى القيام برحلة إلى الأرجنتين وهاتفي المحمول لا يعمل هناك |
Ailem bilgisayarımı ve telefonumu aldılar ve sana ulaşmanın bir yolunu bulamadım... | Open Subtitles | والداي أخذوا مني حاسوبي وهاتفي ولم أستطع أن أجد طريقة للوصول إليك |
Sonra silahlı bir adam paramı ve telefonumu aldı, bana bağırdı ve elbisemi mahvetmeye zorladı beni. | Open Subtitles | ثم هذا الفتى صاحب المسدّس أوقفني وأخذ مالي وهاتفي وصاح في، وأجبرني على إتلاف فستاني |
Telefonumu da... | Open Subtitles | وهاتفي |
Yıllığımı bitirmekle uğraşıyordum ve telefonumun şarjı bitmiş olmalı. | Open Subtitles | كنت على عجله من انهاء صفحتي في الكتاب السنوي وهاتفي كان مقفل |
GPS'im ve uydu telefonum. | Open Subtitles | الكثير لجهاز تعقب الحركة وهاتفي المتصل بالقمر الصناعي |
İşte ofis telefonum ev telefonum, cep telefonum. | Open Subtitles | هذا هو رقم هاتف مكتبي و هاتف منزلي, وهاتفي الخلوي |
telefonum uzak mesafeyi aramama izin vermiyordu. | Open Subtitles | وهاتفي لم يسمح لي بإجراء اتصال لمسافة طويلة |
Cep telefonum ve cüzdanım uçakta kaldı alabilirmiyiz? | Open Subtitles | . محفظة نقوذي وهاتفي على متن الطائرة هل يمكنني الذهاب إلى الطائرة لأخذهم ؟ |
Gitarım ve telefonum gelmiş mi bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى هل جاؤوا .بغيتاري وهاتفي النقال |
Kız kardeşim henüz taşındı, ama numarasını hatırlamıyorum ve telefonum da tuvalete düştü. | Open Subtitles | أختي إنتقلت للتو هنا، لكنني لستُ حافظاً رقمها وهاتفي وقع بالحمام. |
Selam, anne. Evin anahtarlarını, cüzdanımı ve telefonumu kaybettim. | Open Subtitles | ،مرحباً أمي، لقد فقدت مفاتيح المنزل .. ومحفظتي وهاتفي و |
Cüzdanımı ve telefonumu aldılar. | Open Subtitles | أخذوا محفظتي وهاتفي |
Easton silahlarımı ve telefonumu aldı. | Open Subtitles | (إيستون) أخذ مُسدّسيّ وهاتفي. |
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama arabam yolun yukarısında bozuldu ve telefonumun şarjı bitti. | Open Subtitles | مرحبا, انا اسف جدا لازعاجك, ولكن سيارتي تعطلت على الطريق وهاتفي معطل |