İçeri girip bana saldırdı. Onu ittim. Buradan çıkmam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد دخل إلى هنا وهاجمني فدفعتُه، يجب أن أخرج من هنا |
Dairede biri vardı ve yatak odasında bana saldırdı. | Open Subtitles | ثمة شخص ما كان في الشقة وهاجمني في غرفة النوم |
Biri evime girip bana saldırdı. Adres, 999 Park Avenue. Drake diye geçiyor. | Open Subtitles | شخص ما إقتحم شقتي وهاجمني العنوان هو 999 بارك أفينو |
Travis buradaydı, üzerime saldırdı. | Open Subtitles | ) كان (ترافس) هنا، وهاجمني |
Birisi sürünerek gelip hiç bir şey söylemeden bana saldırdı! | Open Subtitles | شخص ما تسرب وهاجمني بدون أن يقول كلمة |
- Arkadaşım...tamamen çıldırdı... ve bıçağıyla bana saldırdı. | Open Subtitles | صديقي, أصيب بالجنون... وهاجمني بسكين |
Ve durup dururken bana saldırdı. | Open Subtitles | ظهر من مكان مجهول وهاجمني |
Bill'in kaybolmasıyla ilgili ona soru sormak için evine gitmiştim ve kurt adam bana saldırdı. | Open Subtitles | كنت في بيتها أستجوبها عن اختفاء (بيل)، وهاجمني |
Oraya gittiğimde Profesör Stoddart'ın cesedinin yanında durmuş korkudan altıma ediyordum ki bu köpek bana saldırdı. | Open Subtitles | عندما وصلت هناك (كنت واقفاً أمام جثة الأستاذ (ستودارت أرتعد خوفاً وهاجمني ذلك الكلب |
Evden ayrılınca da beni takip edip bana saldırdı. | Open Subtitles | ومن ثمّ تبعني وهاجمني |
Gerçekten yapması gerekmiyordu ama Frank sarhoş olup bana saldırdı. | Open Subtitles | لم يكن من المفترض أن يكون حقيقياً لكن (فرانك) اصبح مخموراً وهاجمني |
- bana saldırdı! | Open Subtitles | -لقد جاء لمنزلي وهاجمني |
Bu adam geldi ve bana saldırdı. | Open Subtitles | دخل عليّ هذا المجنون وهاجمني! |