Ve bugün 2011 yılında Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'in "belirleyici yıl"da olduğumuzu temin ettiğini duymaktan memnun olacaksınız. | TED | وهانحن اليوم وفي عام 2011 لم نطاله بعد .. ولكن وزير الخارجية الالماني جويدو ويسترويلي أكد ان هذه السنة هي سنة الحسم |
Çok fazla değişiklik gördük, Ve şimdi de objektifi kendi içimize döndürmemize izin veren yeni bir aletimiz var, güçlü bir alet bu, bundan hepimizde var, biz bu alete genom diyoruz. | TED | لقد شهدنا الكثير من التغيير ، وهانحن نقدم لأنفسنا أدوات جديدة الآن هذه الأدوات ذات إامكانيات عالية سمحت لنا ان نعكس العدسات لفحص دواخلنا في فحص شيء مشترك بيننا جميعا، وهو الجينوم |
Aptal Ve berbat bir karardı Ve bedelini ödedik. | Open Subtitles | نحن ذلك كان غباء وقرار احمق وهانحن ندفع ثمن ذلك |
Sunnydale'de sıradan bir Salı işte. | Open Subtitles | وهانحن فى ليلة آخرى من ليالى خميس صانيديل |
İşte burdayız Ve gayet güvendeyiz değil mi ? . | Open Subtitles | وهانحن بخير وامان |
İşte yine Leafs atağı. | Open Subtitles | وهانحن نرجع لفريق الليفز. |
Ve biz buradayiz,resmi bir aracta iki yabanci Harika | Open Subtitles | وهانحن هنا, اثنين من الاجانب في سيارة حكومية |
İnsanı hasta eder Ve bir daha yapmayacağım dersin ama sonra dönersin. | Open Subtitles | يجعلُك تشعر بالغثيان، وتظنّ، أنّك لن تفعل هذا مُجدّدًا، وهانحن ذا. |
Ve yeniden kalenin krallarıyız. | Open Subtitles | وهانحن مرة اخرى ملوك القلعه |
Ve yine mutfağa geri döndük. | Open Subtitles | وهانحن الي المطبخ مجددا ! نحن نحبها |
♪ Ve sen artık benim olduğun için... ♪ | Open Subtitles | وهانحن في النعيم |
♪ Ve sen artık benim olduğun için... ♪ | Open Subtitles | وهانحن في النعيم |
Ve işte buradayız, bir günde 2 tane. | Open Subtitles | وهانحن , اثنان يوم واحد |
Arnold'la ikimiz seni kendi görüntümüzde yarattık Ve hepimizin yaptığı aynı insanca hataları yap diye lanetledik. | Open Subtitles | أنا و (آرنولد) خلقناك بالصورة التي ملكناها، وقمنا بلعنتك لنخلق ذات الأخطاء البشريّة. وهانحن هنا جميعاً. |
Ve işte yine o çok eski soruya geldik. | Open Subtitles | {\pos(190,240)}وهانحن هنا ثانية، مع نفس السؤال قديم |
Jack çıktığını duymuş, yaşlı Buck'ı aradı Ve; işte buradayız. | Open Subtitles | (جاك) سمع بخروجك من السجن وهانحن هنا |
Böylece, işte buradayız. | Open Subtitles | وهانحن |
İşte burası. | Open Subtitles | وهانحن |