ويكيبيديا

    "وهذا صحيح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu doğru
        
    • ve gerçekti
        
    Bu doğru. Ama iş bundan da derine gidiyor. TED وهذا صحيح. لكن الأمر يتعدى ذلك الى العمق.
    Bu doğru; sigara içme oranları tarihi düşüşte. TED وهذا صحيح: معدل التدخين في أدنى مستوياته التاريخية.
    Ödeştiklerini düşünüyorlar sebebi de kilisenin uzak geçmişteki, bilim insanlarına yönelik saldırıları ve Bu doğru. Open Subtitles بسبب اعتداء الكنيسة على رجال العلم في الماضي البعيد , وهذا صحيح
    Bu doğru çünkü her şeyin yoluna gireceğini varsayarım ve hep öyle olmuştur. Open Subtitles وهذا صحيح, لأنني لطالما أفترض أن الأمور ستتيسر وأظن أنني أفعل هذا لأنه لطالما كانت الأمور تتيسر فعلاً
    Bıraktım onu Greyhound İstasyonu'nda Santa Fe'nin batısında 17 yaşındaydık ama çok tatlıydı ve gerçekti Open Subtitles (عندما تركته في محطة (غرايهوند (غرب (سانتا فيه كنّا ذي سبعة عشر ربيعًا، ولكنّه كان لطيفًا وهذا صحيح
    Ama işkence aletleri devreye girince Bu doğru değildir. Open Subtitles يجعلك أقوى لكن عندما تاتي أجهزة التعذيب وهذا صحيح الى حد كبير
    Savunmanın bana ne soracağını biliyordum ve Bu doğru. Open Subtitles لقد عرفت ما الذي سيسألني الدفاع بشأنه، وهذا صحيح.
    Komitede dostlarım olduğunu söyledim ki Bu doğru. Open Subtitles أخبرتك أن لدي أصدقاءاً في اللجنة وهذا صحيح
    Birçok insan bu soruya "ızgara" diye cevap veriyor ve Bu doğru çünkü gerçekten de ızgara edilmiş tavuk daha az yağ ve kalori içerir. TED معظم الأشخاص سيردون على الفور بأن الدجاج المشوي هو الخيار الأمثل وهذا صحيح لأن الدجاج المشوي يحوي دهوناً أقل و سعرات حرارية أقل
    Bu doğru. Çocukların yüzde doksanı bilgisayar oyunu oynar. TED وهذا صحيح. لأن 90% من الأطفال يلعبون ألعاب الفيديو،
    Bu doğru, kesinlikle doğru ancak zorluk, bunun dışında kendimize anlam çıkarmayı denemek için fırsatımız olmasıdır. Açıkçası veri anlam oluşturmaz. TED وهذا صحيح جداً و لكن التحدي يكون أن لدينا هذه الفرصة لنخلق منها معاني بأنفسنا لأنه بكل صراحة، البيانات لا تخلق المعاني بل نحن
    Bu doğru. Sorun sadece bu değil. Open Subtitles وهذا صحيح.لكن هذا ليس الشيء الوحيد.
    Uzun mesafenin, işleri zorlaştıracağını söyledim Luke zaten okulda sorunlar yaşıyor, ki Bu doğru. Open Subtitles قلت له أن انتقال كل هذه المسافه سوف يكون امر صعب علينا وأن "لوك" يعاني بالفعل من المشاكل في مدرسته، وهذا صحيح
    Bu doğru! O zaman atom ne kadar büyüktür? TED وهذا صحيح! فما مدى كبر الذرة إذن؟
    Ve bir dereceye kadar Bu doğru ama arabayla gitmenin daha ucuz olduğu ve bir noktadan bir noktaya gidilebildiği ortak bir otonomi olunca, arabayla gitmek otobüsle gitmekten daha hesaplı hâle gelecek. TED وهذا صحيح إلى درجةٍ ما. لكن بمجرد توفّر القيادة الذاتية المشترَكة، ويكون الانتقال بالسيارة أرخص بكثير، وتتمكن من الانتقال من نقطة إلى أخرى، ستصبح تكلفة الانتقال بالسيارة أفضل من تكلفة الانتقال بالحافلة.
    Ve Bu doğru. TED وهذا صحيح. هذا صحيح.
    Ve... Bu doğru olduğu için ilk belirtileri baz alarak önerim... Open Subtitles و هذا ـ ـ ـ وهذا صحيح
    - Bu doğru. Open Subtitles وهذا صحيح. إلى هذا الحد؟
    - Bu doğru, dede olacağım! Open Subtitles وهذا صحيح. أنا الخشخاش.
    Bu doğru. . Open Subtitles وهذا صحيح. وهذا صحيح.
    Bıraktım onu Greyhound İstasyonu'nda Santa Fe'nin batısında 17 yaşındaydık ama çok tatlıydı ve gerçekti Open Subtitles (عندما تركته في محطة (غرايهوند (غرب (سانتا فيه كنّا ذي سبعة عشر ربيعًا، ولكنّه كان لطيفًا وهذا صحيح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد