Niall Ferguson: Ben burada sadece... Dogu'nun yukselisi hakkinda konusmuyorum. Geri kalanlarin yukselisi hakkinda konusuyorum. Buna Guney Amerika da dahil. | TED | نيل فيرجوسون : حسناً أنا لا أتحدث هنا عن نهوض الشرق; أنا أتحدث عن نهضة بقية الدول، وهذا يتضمن جنوب أمريكا. |
Buna sakızlar da dahil ama silgileri alamazsınız. | Open Subtitles | تمامـاً بيـن هـذه المنطقـة وهذا يتضمن فقط لبان التشكلس وليس المحيات |
Bunun yanında, Cuma günkü yetenek yarışması da dahil tüm okul etkinliklerinden men edebiliriz. | Open Subtitles | عدا ذلك ، يمكننا ان نمنعها من القيام بأي انشطه في المدرسة ، وهذا يتضمن عرض المواهب يوم الجمعة |
Alt yapıya kızlar tuvaleti, su içebilmeleri gibi okulda kalmalarına yardımcı olabilecek şeyler de dahil. | TED | وهذا يتضمن توفير مرحاض منفصل للفتيات، ومياه الشرب، أشياء تساعدهن على البقاء. |
Buna kırıklarının doğum gününde elmas hediye etmek de dahil. | Open Subtitles | وهذا يتضمن شراء ألماس للنساء الجميلات كهدايا عيد ميلاد |
Ofisime davetsiz dalman da buna dahil. | Open Subtitles | وهذا يتضمن المجيء لمكتبي من غير دعوة |
99,75 dolar ve teslimat için olan 50 dolar da buna dahil. | Open Subtitles | بـ $99.75 وهذا يتضمن كذلك $50 مقابل أجرة التوصيل |
Tamam, evin içinde veya civarında kimseyi görmek istemiyorum buna çocuklar da dahil. | Open Subtitles | لا أريد أن أرى أى شخص بداخل المنزل ، أو خارج المنزل وهذا يتضمن الأطفال |
Ve gelecekteki ailemizin de bu kadar yakın olmasını istiyorum. Buna baban da dahil. | Open Subtitles | وأريد أن تكون عائلتنا المستقبلية بذلك التقارب وهذا يتضمن والدك |
Ta ki biri senin hakkında bir şey yumurtlayana dek sen ve seninle ilişkili herkes hakkında burada bulunanlar da dahil. | Open Subtitles | حتّى يأتي شخص ما ..ويكشف سرّك ،وكل من ارتبط معك وهذا يتضمن شراكتك الحالية |
Patronum her şeyi kaydeder. Buna eski karısının telefon konuşmaları da dahil. | Open Subtitles | موكلي كان يسجل جميع المكالمات، وهذا يتضمن مكالمات زوجته السابقة |
Bunun karşılığında tek istediğim bana biraz nazik davranman buna "lütfen" kelimesini kullanman da dahil. | Open Subtitles | وكلّ ما أطلبه في المقابل أن تعاملني بالقليل من المجاملة "وهذا يتضمن كلمة "من فضلكِ |
Ve buna fiziksel sevgiden rahatsızlık duymamak da dahil. | Open Subtitles | وهذا يتضمن... الإرتياح في الوضعيات الجسدية |
Başarılı olmak için her şeyi yapardı. Buna oğlunu terk etmek de dahil. | Open Subtitles | كان على استعداد لفعل أي شيئ لينجح وهذا يتضمن تركه لإبنه |
Bu görevlilerin kendi ağızlarından dinleyeceksiniz şu andaki hazinedar James Neary de dahil olmak üzere. | Open Subtitles | وسوف تسمعون هذا مباشرة من أعوانه وهذا يتضمن "جيمس نيري" الذي يشغل موقع الخازن بشكل مؤقت. |
- Ve buna babalarınıza birbirinizi sevdiğinizi söylemek de dahil. | Open Subtitles | -صحيح - وهذا يتضمن .. إخبار آبائكم بشعوركما تجاه بعضكما البعض |
Bay Brigance ve ben de dahil hiç kimse... olası jüri üyelerinin kimliklerini bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد وهذا يتضمن السيد (بريجانس) وأنا سوف يعرف هوية أعضاء هيئة المحلفين |
Buna kendi yüzün de dahil. | Open Subtitles | وهذا يتضمن وجهكم أيضـاً |
Ben eğlence pazarlıyorum Cy, afyon da buna dahil. | Open Subtitles | أنا ممتن للأرواح يا (ساي) وهذا يتضمن المخدرات |
Ike da buna dahil. | Open Subtitles | وهذا يتضمن Ike. 163 00: 16: |