Yani, bu bize gözümüzde canlandırabileceğimiz, algılayabileceğimiz bir şekil verir. | TED | وهذا يعطينا نسق يمكنان تخيله .. ويمكننا فهمه |
Evrim geçiren maddenin canlı olduğunu iddia ediyorum ve bu bize evrim geçirebilen madde oluşturma fikri veriyor. | TED | أنا أقدم لكم اقتراحا بأن المادة التى يمكنها التطور والارتقاء هى حية، وهذا يعطينا فكرة صناعة المادة القابلة للتطور. |
bu bize, parkur boyunca hangi anlarda zihinsel olarak ne kadar zorlandığı göstererek sürücünün zihinsel iş yükü hakkında bir ölçüt veriyor. | TED | وهذا يعطينا مقياسا لجهد العمل العقلي، ما هو فعلاً مقدار التحدي الإدراكي للسائق في أي نقطة على طول المضمار. |
Bu da bize birazcık ipucu veriyor, çünkü bu tür davranışsal normları kodlayan çevrimiçi alanlar var. | TED | وهذا يعطينا بعض الشيء دليل، لأن هناك فضاءات على الإنترنت تقوم بترميز هذه الأنواع نفسها من المعايير السلوكية. |
Bu da bize canlılığın olasılıksızlığını ifade için iyi bir yol veriyor. | TED | وهذا يعطينا دلالة جيدة لتقدير.. عدم احتمالية الحياة. |
Ve bu bize üç boyutlu proteinin somut bir modelini ve nasıl kıvrıldığını, tüm geometrik inceliklerini verir. | TED | وهذا يعطينا نموذجا ملموسا للبروتين الثلاثيّ الأبعاد وكيفيّة انطوائه وكلّ التعقيدات الهندسيّة الرياضيّة. |
Bu, bize "uzay-zaman"ımızı veriyor. Uzayı ve zamanı tek ve sürekli bir maddeye dönüştürüyor. | TED | وهذا يعطينا الزمكان خاصتنا، بتحويل المكان والزمان إلى مادة واحدة متواصلة بشكل سلس. |
bu bize makinelerin ne yapacaklarını, ne yapamayacaklarını ve hangi işleri otomatikleştirecekleri veya tehdit oluşturabilecekleri üzerine benzersiz bir bakış açısı vermektedir. | TED | وهذا يعطينا منظورا فريدًا لما تستطيع الآلات فعله وما لا تستطيع فعله وما الوظائف التي يمكن للآلات أن تؤديها أو تهددها |
İlk önce, bir sürü test yapılıyor ve bu bize nerede olduğumuzu gösteriyor. | TED | أولاً وقبل كل شيء, هناك الكثير من الاختبارات المستمرة, وهذا يعطينا دلالة على وضعنا. |
Fakat bu bize yeni bir örneklem veriyor insanlığa yol göstermek için, şu ana kadar ezilmiş endüstriyel aracımıza ışık tutmak için, sadece karanlık ve düz bir yoldaymışız gibi hareket eden bir araç. | TED | وهذا يعطينا منهاج جديد للتفكير ليُرشد الإنسانية، ليُسلط الضوء على آليات، الصناعة التي لا تزال تستهلك الطاقة و كأنها لا تعمل سوى في طريق مستقيم مُظلم. |
bu bize devamlı bir madde akışı sağlar istediğimiz şekle sokabileceğimiz, ama bugün köşe blokları yapıyporuz. | TED | وهذا يعطينا دفقا مستمرّا من المواد والذي يمكن تشكيله إلى أي شكل تقريبا، على الرغم من أنّنا إلى اليوم نحن ننتج كتلا ركنية. |
bu bize sadece 12 saat yeterli olur. | Open Subtitles | وهذا يعطينا فقط 12 ساعه |
bu bize zaman kazandıracak. | Open Subtitles | وهذا يعطينا بعض الوقت |
bu bize büyük bir sorumluluk yükler. | Open Subtitles | وهذا يعطينا مسؤولية عظيمة |
Bu da bize o fotoğrafları gerçek hâle getirmek için yaratıcı bir şans verir. | Open Subtitles | وهذا يعطينا رخصة ابداعية لجعل تلك الصور حقيقة |
Bu da bize en azından 12 saat mi ne verir. | Open Subtitles | وهذا يعطينا على الأقل ما يقارب الـ 12 ساعة؟ |