Ve onlar İsveç'ten devralıyorlar, ve şimdi onlar İsveç'ten daha sağlıklılar. | TED | و يتخطون السويد, وهم الآن أكثر صحة من السويد. |
Neyse, belediye meclisi o çifte izin verdi ve şimdi mezarlıği yapmaya çalışıyorlar. | TED | ولكن على أي حال، منحهما المجلس إذنًا ببدء العمل، وهم الآن يحاولان بناء مقبرتهما الخاصة. |
Kendi bildikleri yolda takılı kalmışlardı ve şimdi büyük çapta unutuldular. | TED | كانوا عالقين في طرقهم وهم الآن في طي النسيان. |
Gittiler ve şimdi 18 ve 19 yaşında olan bu çocuklara baktılar. | TED | ذهبوا ليبحثوا عن أولئك الأطفال وهم الآن 18 و 19 |
Diyor ki: "Kargalar ulakmış, ve şimdi de bizimle konuşuyorlarmış." | Open Subtitles | إن هذه الغربان رسل وهم الآن يتحدثون معنا اصغوا ماذا يقول؟ |
Diyor ki: "Kargalar ulakmış, ve şimdi de bizimle konuşuyorlarmış." | Open Subtitles | إن هذه الغربان رسل وهم الآن يتحدثون معنا اصغوا ماذا يقول؟ |
Karadan daha sıcak olan denizde beş ay geçirdiler ve şimdi bir telaş içindeler, çünkü bahar kısa sürecek. | Open Subtitles | وهم الآن في عجلة من أمرهم فأيام الربيع قصيرة |
Belki de hepsi istemeden bir sırrı öğrendiler ve şimdi de bunun bedelini ödüyorlar. | Open Subtitles | ربّما قد إكتشف جميعهم سرّاً مصادفة، وهم الآن يدفعون ثمن ذلك. |
Mesih, Orion gemisiyle başarıyla kenetlendi ve şimdi Wolf-Beiderman 'a yerleştirilen bombaları patlatmaya hazır. | Open Subtitles | المسيح" نجحت فى الإبتعاد عن المذنب" بفضل نظام "أوريون" للدفع "وهم الآن يستعدون لتفجير "ولف-بيدرمان |
11 Eylül sayesinde teröre karşı savaş başladı ve birden Irak'a gittik, bu da bir başka yalandı, ve şimdi de aynı şeyi İran'a yapacaklar. | Open Subtitles | عبر الـ9 /11، أصبحت تخوض الحرب على الإرهابِ ثم فجأةً تَدْخلُ العراق و هو ما كان كذبةً أخرى .وهم الآن سَيَعملونَ على إيران |
ve şimdi yeni seyirciler arıyorlar. | Open Subtitles | وهم الآن يبحثون عن جمهور جديد |
ve şimdi, onlar Adrian Davis peşinde. | Open Subtitles | وهم الآن يسعون خلف " آدريان دايفيس " |
ve şimdi onların elinde. | Open Subtitles | وهم الآن يملكونها |