Çünkü sen öyle boktan bir kocasın ki benim de o boktan koca olup çıkacağımı düşünüyor. | Open Subtitles | لأنك زوج سيئ وهي تظن ان سأصبح زوج سيئ مثلك |
Kendisinin yerine kadınların kendilerini anlatmalarının daha iyi olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن أنه لديّ أنا فرصة عظيمة لجعل النساء يقمنْ بالتعبير بحرية عن أنفسهن أكثر مما تستطيع هي فعله |
Eğer diğer polisler ilişkinizi öğrenirse bunun sana leke getireceğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن بانه معرفة رجال الشرطة الاخرين عن علاقتكم سيؤثر عليك بشكل سلبي |
Aslında çok güzel, ve muhteşem, ayrıca benim de muhteşem olduğumu düşünüyor, ve ithal ürünlerde inanılmaz bir zevki var. | Open Subtitles | إنها في الحقيقة جميلة، وعظيمة، وهي تظن أنني عظيمة، ولديها ذوق رائع في السِلع المٌستوّردة. |
June, bu annem. Kendisi çok üzgün. Babamın onu aldattığını düşünüyor. | Open Subtitles | جون) هذه أمي وهي مضطربه جداً وهي تظن أن أبي يخونها |
Belki de ben birini düşünüyorum, o diğerini düşünüyor. | Open Subtitles | ربما ظننته واحدًا منهما وهي تظن عكسه |
Hala Madrid'de yaşadığımı düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن أنني ما زلتُ أعيش في مدريد. |
Ve bana yollandığını düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن انه ارسل الي |
Tüm olayı senin ayarladığını düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن أنكِ جهزت كل شيء |
Ve bunların gerçekten babasından geldiğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن انها حقا من والدها |
Gerçekten tatlı göründüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | .وهي تظن أنه يبدو جميلاً حقاً |
Çünkü Louis'e bunu yapmayacağıma dair söz vermiştim o da eninde sonunda öğreneceğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن انه سيكتشف الأمر لماذا قد تقوم بوعدٍ مثل هذا ل (لويس) اذا لم تكن لديك نية للوفاء به؟ |
- Bunu alman gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن انه عليك اخذ هذا |
Kendini kaybettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | وهي تظن انه خائف. |