ve burada, egemenliğin iki asası var. | Open Subtitles | وهُنا إثنَانْ مِن الصَولجَانَات المَلكِيه |
Başladığı yerdeyiz. ve burada sonra erecek. Hepimiz için. | Open Subtitles | هُنا بدأ الأمر، وهُنا ينتهي، لنا جميعاً. |
Connolly'nin vurulduğu otelde ve burada kaçtığı savaş odasında. | Open Subtitles | " فى الفندق عندما تم إطلاق النار على " كونولي وهُنا فى غرفة الحرب عندما قامت بالهرب |
ve burada işler ilginçleşiyor çünkü günah aynı zamanda sinüs için bir kısaltma. | Open Subtitles | ، وهُنا تزداد الأمور إثارة (لإن كلمة (خطيئة) تُعد أيضاً إختصاراً لـ(جيب الزاوية |
Burada, burada ve burada. | Open Subtitles | هُنا، هنا وهُنا. |
Evet, burada ve burada. | Open Subtitles | -أجل، هُنا وهُنا . |