Neredeyse pes ediyordum ki bir gece bu cümlelerle oynadım ve burada aslında güzel bir çözümün olduğunu fark ettim. | TED | وهكذا كنت مستعدا تقريبا للاستسلام حين تلاعبت بهذه الجمل ووجدت أن هناك بالفعل حلا جميلا. |
Bunu araştırdım ve yaygın bir problem olduğunu gördüm. | TED | بحثت حول هذا ووجدت أن هذا كان مُشكلة واسعة الانتشار. |
Projeyi tamamlamak için arkadaşımın yüzünü ödünç aldım, ödevimi sundum ve bu sorunu başkasının çözeceğini varsaydım. | TED | لكني استعنت بوجه زميلتي بالسكن لكي أنهي المشروع، وقدمت المَهًمّة، ووجدت أن شخصا آخر قد حل هذه المشكلة. |
Sekiz dakika sonra kasılmaların yoğunluğu arttı, hemşire ellerini yıkadı, temiz eldivenleri giydi, muayene etti ve rahim boynunun tamamen genişlemiş olduğunu gördü. | TED | بعد ثمان دقائق، شدة الانقباضات قد ازدادت، لذا فالممرضة قامت بغسل يديها، وضعت قفازين نظيفين، فحصتها، ووجدت أن عنق الرحم قد اتسع تماماً. |
Bir araştırma sonucu, İngiltere kralı 8. Henry'nin evinde sadece 7.000 parça olduğunu öğrendim. | TED | وقد قمت ببحث ووجدت أن ملك إنجلترا، هنري الرابع، كان لديه 7000 قطعة فقط في بيته. |
Ohio'da evine antik geziden dönen Sarah adında bir kadınla tanıştım ve kocasının iki çocuğunu öldürüp sonra da intihar etmiş olduğunu öğrendim. | TED | قابلت امرأة تدعى سارة في أوهايوو عادت للوطن من رحلة عمل بالآثار ووجدت أن زوجها قتل نفسه وطفليهما. |
ve çiftçiyle eşinin bir evlatlıkları olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ووجدت أن المزارع وزوجته لديهما أبن بالتبني |
Ülkeme hizmet etmek istedim ve Teşkilat'ta çalışanların çok ciddi sorunlarla başa çıkması gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أردت خدمة بلدي ووجدت أن الأشخاص الذين يعملون في الإستخبارات لابد لهم أن يتولوا بعض القضايا الجادة |
Bay Molesley'in bahçesini gördüm ve gülleri gördüğüm en güzel çiçekler. | Open Subtitles | ذهبت لأطّلع على حدسقة السيد موسلي الأب ووجدت أن وروده من اجمل ما أبصرته عيناي |
Sesi izledim ve birçok kardeşimin de öyle yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد اتبعت الصوت، ووجدت أن الكثير من أخوتى وأخواتى، قد فعلوا أيضاً. |
Biraz internette araştırdım ve çok tıklanan posta sipariş siteleri buldum ya Doğu Avrupa ya da Doğu'ya aitti. | Open Subtitles | لقد قمت ببعض البحث على الإنترنت ووجدت أن أكثر المواقع تقييماً كانت شرق أوروبا أو في شرق آسيا |
Yine de biraz araştırma yaptım ve 5C'nin boş olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ولكن قمت بعمل بحث ووجدت أن الغرفة 5سي فارغة مفاجأة |
Bu "şeytan"ı araştırdım ve şeytana en yakın yaratıkların insan olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | بحثت عن هذا الشيطان في الإنترنت ووجدت أن أقرب مخلوق لهذا الشيطان هم البشر |
Biraz araştırma yaptım ve bunların bu insanları terörist hücreleri oluşturmak üzere Amerika'ya sokmak için Birleşmiş Milletler'in bir oyunu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | حسناً لقد قمت ببعض البحث ووجدت أن كل هذا جزء من مؤامرة من الأمم المتحدة لتأتي بكل هؤلاء الناس للولايات المتحدة |
Biraz araştırdım ve Shou Saito'nun geçen sene bir bilgisayar beyin arayüzü için patent aldığını öğrendim. | Open Subtitles | نقبت ورائها ووجدت أن سايتو شاو أخذ براءة اختراع. لواجهة دماغ حاسوبي في العام الماضي. |
Kızın 18 aylık şartlı tahliye aldığını ve kafası yarı yarıya kopan sakarın, evrakları imzalayan adam olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ووجدت أن الفتاة وضعت 18 شهراً تحت المراقبة والرجل المصاب في رأسه كان سيئ الحظ الذي وقّع الأوراق |
Ayrıca sosyal yardımlaşma ve pozitif ayrımcılık gibi konulara ilişkin algısının, toplumdaki varlıklarını azaltan ve artıran hürriyetçi ve tutucu inançlarına bağlı olduğunu ve bunların kaynağının derinlerde olduğunu anladım. | TED | ووجدت أن طريقة فهمه للمشاكل كمشكلة السعادة والأعمال الإيجابية كانت مرتبطة ومبنية على فهمه للتنوع بين الأفكار التحررية والتحفظية، مما زاد نسبة وجودهم في مجتمعنا. |