ويكيبيديا

    "ووحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve yalnız
        
    • yalnız ve
        
    • yalnızım
        
    • bir başına
        
    • yalnızdı
        
    • yalnızdım
        
    • yapayalnız
        
    • ve yalnızmış
        
    Böyle bir durumda tek ve yalnız olduğumu düşünerek yanılmıştım. TED كنت مخطئة في تفكيري أنني فريدة ووحيدة في هذا الوضع.
    Bilgisayarların sıkıcı, teknik ve yalnız olduğunu düşünen insanlardan olmaya başladım. TED ثم بدأت أنتمي إلى هؤلاء الأشخاص الذين شعروا بأن الحواسيب مُملة وتقنية ووحيدة
    Ruhunun derinliğinde herkes gibi ürktüğünü ve yalnız olduğunu biliyorum. Open Subtitles متأكد من داخلى أنها خائفة ووحيدة مثل كل شخص
    Evet. Arkadaşım şunu söylüyor yalnız ve üzgün olmamalısın Open Subtitles نعم ، ما يحاول صديقى قوله هو أنكى لا يجب أن تكونى حزينة ووحيدة الآن
    Neden bu kadar korkuyorsun? Belki de yalnız ve işsiz bir şekilde ölmek istiyorsundur. Open Subtitles ربما تريدي أن تموتي عجوزاً, ووحيدة, وغير موظفة.
    Uyandığım yerde, yaşlıyım, kıllıyım ve de yalnızım. Open Subtitles واكون كبيرة في السن وخائفة ووحيدة
    Ona, Sophie'nin korkmuş ve bir başına kalmış olmadığı zamanları hatırlatacak bir şeyler? Open Subtitles شيء يعيد حياتها في عقله حينما لم تكن خائفة ووحيدة
    Bu karakter, özgüven eksikliğinin onu, içinde yaşlanmış ve yalnız bir şekilde ve doğru düzgün bir çantaya bile sahip olamadan öleceği bir hücreye Open Subtitles الشخصية عبارة عن مختبرة منتجات عديمة الثقة بنفسها تحصر نفسها في مكتبها الحزين حيث تموت عجوزة ووحيدة
    Şımarık ve kötü kalpli olduğunu düşünüyordum ama artık üzgün ve yalnız olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كنت أظن أنها مدللة وشريرة ولكن الأن أعتقد أنها حزينة ووحيدة
    Mutsuz ve yalnız olacağı ve muhtemelen balayımızda çektiğimiz videoyu izleyeceği bir günde ona eşlik etmeye çalışıyorum yalnızca. Open Subtitles أحاول فقط أن أكون ودود فى اليوم الذى ستكون حزينة ووحيدة وربما تشاهد فيديو شهر العسل
    Bir evinin olmamasının, korkmuş ve yalnız olmanın ve tüm bunlar olurken bir kadın olarak şerefime tutunmaya çalışmanın ne demek olduğunu açıklayabilir miyim emin değilim. Open Subtitles ولست متأكدة من أنني فعلاً أستطيع الشرح. ماذا يُشبه كونك بلا منزل، خائفة ووحيدة.
    Kız korkmuş ve yalnız. Ailesine kişisel bir mektup yazmış. Open Subtitles كانت خائفة ووحيدة .وكتبت رسالة شخصية لعائلتها
    Buralardansın, seksisin ve yalnız içiyorsun. Müşteri çekersin. Open Subtitles إنك محلية ومثيرة ووحيدة سيجذب هذا لي الزبائن
    Kaybolmuş, yalnız ve 30 yaşında bir altıncı teker. Open Subtitles عجلة سادسة عزباء ووحيدة بعمر الـ30 عاماً
    Tahmin ediyorum da öyle seksi, yalnız ve kaybolmuş bir kız buraya girse. Open Subtitles لكني أعتقد فتاة شابة مثيرة كهذه تتجول هنا تائهة ووحيدة
    yalnız ve mutsuz olabilirim ama en azından senin gibi kaltağın teki değilim. Open Subtitles قد أكون تعيسة ووحيدة ولكن على الأقل أنا لست عشيقة
    O kadar yalnızım ki! Open Subtitles .ووحيدة جدا
    Yolun kenarında, kanlar içinde yatıyormuş. Soğukta, bir başına. Open Subtitles راقدة هناك على جانب الطريق تنزف، تشعر بالبرد ووحيدة.
    Aynı zamanda çok güzel ve çok yalnızdı. Open Subtitles وكانت جميلة جدا ووحيدة ايضاً
    Bu Dünya'ya ilk defa ayak bastığımda mahzun ve yalnızdım. Open Subtitles عندما هبطت لأول مرة على هذا الكوكب كنت حزينة ووحيدة
    Yoksa kampüs dışında yaşarken tek başına, yapayalnız senden başka ona göz kulak olacak yokken daha mı güvende? Open Subtitles أم هى آمنة وهى تعيش خارج الحرم الجامعى منعزلة ووحيدة بلا أحد غيرك لمراقبتها وحمايتها ؟
    Çok küçük ve yalnızmış. Kimse onu istemiyormuş. Open Subtitles كانت صغيرة جداً, ووحيدة ولم يردها أي شخص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد