Babam onu havluya sarıp dondurucuya koydu. | Open Subtitles | لذلك قام أبي بلف الطفل في بعض المناشف ووضعه في الفريزر |
"Tanrı'nın kanunu insanı aldı ve onu Bahçe'ye koydu. | Open Subtitles | الإله اخذ الرجل ووضعه في الحديقة ليحرثها ويرعاها |
Ambrose, kameranın hafıza kartını bir zarfa koydu. | Open Subtitles | مبروس يريه شئ ما أمبروس قام بإخراج كارت ذاكرة من الكاميرا ووضعه في مظروف |
Onu öldürdü ve cesedini yük deposuna koydu. | Open Subtitles | قـتله . ووضعه في الكبسـولة أعتقـد أني أعرف مارتينيز |
Postacı uzaktan kumandayı evin verandasının önüne koydu | Open Subtitles | جاء ساعي البريد بجهاز التحكم ووضعه في الشرفة |
Sonunda bazı hademeler gelip Albertımı büyük boy Glad çöp torbasına koydu ve çöplerin kalanıyla birlikte onu ara yola bıraktı. | Open Subtitles | بعدها جاء أحدهم وحشا ألبرت حبيبي في حقيبة قمامة قماشية كبيرة ووضعه في ممر مع بقية القمامة. |
Sonra Anton'ın silahını alıp eline koydu. | Open Subtitles | أعتقد أنه أطلق النار على كلا الرجليين (أعتقد أنه أخذ سلاح (أنتون ووضعه في يده |
Marco Reyes kardeşimi parçalara ayırıp petrol variline koydu. | Open Subtitles | فرم (ماركو ريس) أخي إلى قطع ووضعه في برميل نفط |