Ambulans girişine yürüdüm ve stajyerlerle daha mesafeli olacağıma söz verdim . | Open Subtitles | أخذتها إلى ساحة سيارات الإسعاف ووعدتها أن أبقى على مسافة من المقيمات |
Telefonda annemle konuştum ve ona gideceğime söz verdim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع أمي على الهاتف ووعدتها بالذهاب لزيارتها |
Annemin de çalıştığı galerinin açılışı var yardım edeceğime söz verdim, eğer müsaitsen... | Open Subtitles | افتتاح في المعرض في المكان اللذي تعمل فيه امي ووعدتها ان اقوم بمساعدها لذلك ان كنت فاضي |
Bana söylemişti; bunu yapma demişti ve ben de söz vermiştim ve şimdi onun ölümüne sebep olmuş olabilirim. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأن لا أفعل هذا ووعدتها والآن ربما أتسبب في قتلها. |
Sana asla söylememem için annene söz vermiştim. | Open Subtitles | ووعدتها بأنني لن أخبرك بذلك |
Sana söylemeyeceğime dair söz vermiştim. | Open Subtitles | ووعدتها أنّي لن أخبركَ |
Ona söz verdim, köprüden atlama falan yok. Öyle değil mi, bebeğim? | Open Subtitles | ووعدتها أنني لن أقفز من الجسور بعد الآن أليس كذلك، عزيزتي؟ |
Kendra büyük bir hata yapan iyi bir çocuk ve onun sırrını saklayacağıma söz verdim. | Open Subtitles | كيندرا فتاة طيبه فعلت خطأ جسيما ووعدتها ان احضط سرها، انه بهذه البساطه |
Kit sana akşam yemeği hazırladı. Ona, bu yemeği sana yedireceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | " كيت " أعدت عشاءاَ ووعدتها أن أجعلك ترتاحين وتتناولينه |
Evet şehirdeki tek gecesi ve onu en iyi yere götüreceğime söz verdim, Lütfen... | Open Subtitles | ووعدتها أن آخذها إلى أروع مكان، أرجوك ؟ |
Ama ona yaş günü için söz verdim. | Open Subtitles | ووعدتها بذلك يوم ميلادها |
Ben de söz verdim. O yüzden emin olmak-- | Open Subtitles | ...ووعدتها أن أفعل، لذا أنا أتأكد أن |
Sana söylemeyeceğime dair söz vermiştim. | Open Subtitles | ووعدتها أنّي لن أخبركَ |