Sadece biraz kafamı toplayıp, mantıklı düşünebileceğim ve dünyayı yeniden makul bir perspektife oturtabileceğim bir ana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لإستجماع أفكاري وأكون منطقي ووَضعَ العالمَ وأعود لمنظور عقلاني |
Kit'in Quentin hakkında söylediği gerçekleşti ve biz de kendimizi bu kabusun içinde bulduk. | Open Subtitles | الذي عُدّة قالتْ حول كوينتن حَدثتْ حقاً ووَضعَ هذا الكابوسِ خلفنا. |
Onları alıp biraz para ve sakız ekler ve küçük çantalara koyup arabasına koyar, evsizlere dağıtırdı. | Open Subtitles | هو يَجْمعُهم ووَضعَ مثل المالِ واللثةِ وصنع هذه الحقائبِ والعيشِ الصَغيرِ هم في سيارتِه، يَعطيهم إلى المشرّدِ. |
Elini omuzuma koydu, ve ben uyandım. | Open Subtitles | ووَضعَ يَدهُ علَى كَتفي ثُمَّ استَيْقظتُ |
Haydi, çantaları kapat ve onları arabalarına koy. | Open Subtitles | دعنا , uh، يُغلقُ حقائبَهم ووَضعَ ' em في السيارةِ. |
Dönün ve ellerinizi kaldırın? | Open Subtitles | إستدرْ، ووَضعَ أيديكَ في الهواءِ. |
- Helikoptere işaret yolla ve fişeği ateşle. | Open Subtitles | - لا. - يُشيرُ إلى المروحيةِ ووَضعَ الشعلة الضوئيةَ. |
ve Vance'ı işlemediği bir suçtan hapse attırmak için. | Open Subtitles | ووَضعَ فانس في السجنِ ل a جريمة التي هو لَمْ يُرتكبْ. |
Buraya boşa gelmedi..ve adını da bu yüzden koyduk | Open Subtitles | أنا طَلبتُ مِنْك مَجيء هنا إلى لتَوْقيع البعضِ لتَوْقيع بَعْض الأسهمِ ووَضعَ في اسمِكَ للخُرُوج من هذا التدقيقِ الملعونِ |
Şimdi rehineyi bırakın silahlarınızı yere koyun ve ellerinizi yavaşça yukarı kaldırın! | Open Subtitles | حسنا اطلقُ سراح رهينتَكَ... ضِعْ أسلحتَكَ على الأرضِ، ووَضعَ أيديكَ ببطئ في الهواءِ! |
ve bu yaklaşan büyük bir musibetin belirtileriydi. | Open Subtitles | ووَضعَ أحداثَ عظيمةً وفظيعةَ |
Bir kraliyet kadını olan Akki tarafından bulunur ve yetiştirilir. | Open Subtitles | ووَضعَ عائماً في a نهر. |