ويكيبيديا

    "ويترك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bırakıyor
        
    • bırakır
        
    • terk
        
    • bıraktı
        
    • bıraksın
        
    • bırakacak
        
    Şimdi tanıdığım kadınları öldürüp ve bulmam için ortada bırakıyor. Open Subtitles الآن يقتل النساء التي عرفتهن ويترك جثثهن لي لابحث عنهن.
    Görünüşe göre tüm altınları topluyor ve geriye kalanları bırakıyor, buna elmaslarda dahil. Open Subtitles يبدو أنه يجمع كل المشغولات الذهبية ويترك أي شيء أخر بما فيهم الماس
    Kim atları ve adamları alıp değerli eşyaları çürümeye bırakır? Open Subtitles من يقوم باخذ الرجال والاحصنة ويترك الاشياء الثمينة لتفسد ؟
    Ne türden bir soyguncu bir evi soyar ve böyle bir yüzüğü kurbanın parmağında bırakır? Open Subtitles أي لص يسطو منزل ويترك خاتماً كهذا على اصبع الضحية ؟
    Sonra da suda genişleyen poliüretanı boruya doldurup boğulmaya mı terk ediyor? -Üstüne üstlük başlıca cinayet zanlımız beş yıldır hapis yatıyor. Open Subtitles ثم يصب البولي يوريثان المائية توسعية في هجرة ويترك الضحية ليغرق
    Ama neden bu cesetten kurtuldu da, yaşlı kadınınkini bıraktı? Open Subtitles لكن لماذا يتخلص من هذه الجثة ويترك العجوز ؟
    kendi işine baksın da zavallı kızı rahat bıraksın. Open Subtitles دعه يهتم بشؤونه ويترك الفتاة الفقيرة لوحدها
    Üstelik katilimizayrılmadan önce 911'i arayıp telefonu açık bırakacak kadar da nazikmiş. Open Subtitles ومن ثمّ وقبل مغادرته كان القاتل لطيفاً بما يكفي ليتّصل بالطوارئ ، ويترك الهاتف مرفوعاً
    Biraz sakar ve arkasında deliller bırakıyor ama yine de tehlikeli biri. Open Subtitles في منتصف الليل. إنه أخرق ويترك ورائه أدلة ولكنه لا يزال خطير.
    Bob ipi çekiyor ve gerisini diğer evde bırakıyor, siz de asla bulamıyorsunuz." Open Subtitles ويترك الباقي في المنزل حيث لن تتمكّن من إيجاده
    Silahı evine saklayıp kanlı giysisini kız arkadaşının dairesinde bırakıyor. Open Subtitles ويخفي المسدس في منزله ويترك قميص ملطخ بالدم مرمي في شقة صديقته؟
    Direksiyonu kırıyor, frene basıyor ve yolda bu lastik izini bırakıyor. Open Subtitles انه يتحرف عن الطريق يقوم بضغط الفرامل ويترك أثار الانزلاق هذا على الطريق
    Anında kel bölgeyi kapayarak, size güzel bir saç bırakır. Open Subtitles انه تماما يزيل الصلع ويترك لك مظهراً جذاباً
    Ama biliyorsun kilise iyi olanı alır diğerlerini rafta bırakır. Open Subtitles تعرفين، النوع الذي يرتاد الكنيسة ويترك الباقي على الرف
    Ne isterse alır ve geride sadece cesetler bırakır. Open Subtitles يأخذ ما يريده، ويترك فقط ممرا من الأجساد
    Kaçık herif, ayağa kalkıp evsiz adamı yumruklamadan önce çocuğa annesini almasını ve vagonu terk etmesini söylemiş. Open Subtitles قبل ان يستيقظ هذا المخبول وضرب الرجل المتشرد , قال للطفل ان ياخذ امه ويترك السيارة.
    Sonu vurulup bir sığınakta ölüme terk edilmek oldu. Open Subtitles وتختتم بأنه يقتل ويترك ميتاُ في مخبأ قديم
    Pılını pırtını toplayıp gecenin bir yarısı çocuklarını terk eden bir adam. Open Subtitles يحزم أمتعته ويترك أولاده في منتصف الليل.
    Adam kanepede yatıp karısıyla çocuklarını savunmasız bıraktı. Open Subtitles ينام على الاريكة ويترك الزوجة والاطفال في الاعلى
    Peki niye izleri tamamen silip sigara izmaritini bıraktı? Open Subtitles إذًا لم يمسح البصمات بالكامل ويترك السيجارة؟
    Sonra o gitti, sana bir mektup bıraktı, sen hala mutlu değilsin. Open Subtitles بعد ذلك عندما يذهب، ويترك لكِ رسالة، لا تزالين غير سعيدة.
    Neden silahını alıp alyansını bıraksın ki? Open Subtitles لمَ قد يحتاج لأخذ أسلحته ويترك خاتم زواجه؟
    O zaman söyle seni rahatsız etmesin, bana da mesajını bıraksın. Chuck ile ilgiliymiş. Open Subtitles إذاً، أخبريه أن يتوقف عن إزعاجكِ بالإتصال ويترك ليّ رسالة.
    Sonra ben de düşündüm, birkaç bin dolar uyuşturucu parası çalıp arkasında tanık bırakacak kim vardır? Open Subtitles ففكرت في نفسي "من هو الشخص الذي يريد سرقة بضعة مئات الآف من أموال مخدرات ويترك خلفه شاهدًا؟"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد