"ويحقق" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ve

İşte bu belirsizlikte ruh sağlığını korumanın ve mutlu olmanın tek yolu, hayata olan bakış açısını ve dengeyi korumaktır.
ولكي يحافظ المرء على توازنه ويحقق السعادة.. وسط المجهول عليه أن يكون متوازنا.. ومتفهما للحياة.

Dört günde, bir film çekebilecek ve bana para kazandırabilecek deneyimli birisine ihtiyacım var.
أحتاج شخص لديه الخبرة ليصور فيلماً خلال أربعة ايام ويحقق لي الأرباح

Ayrıca havası çok güzeldir, ve dileklerini gerçek yapar.
العالم يعرفون هذا وايضا هذة الجزيرة بها مناخ رائع ويحقق الامانى للناس

İstatistiki verileri azaltmak için adamlarımın götlerini o kadar tekmeledikten sonra o geliyor ve bir çırpıda %14 düşüş sağlıyor.
...كل التأنيب الذي وجّهته لهم من أجل تخفيض أرقامهم ...يأتي هو في النهاية بضربة واحدة ويحقق إنخفاضا بـ 14 بالمائة

Anlayacağın, sanatçı kızın hikâyelerini çalar kendine bir gelecek kurar ve kız elleri bomboş ortada kalır.
الفنان يسرق قصص الفتاة، ويحقق ثروة، والفتاة لا تحصل على أي شيء

Olması gereken buysa, kader devreye girer ve olmasını sağlar.
انظروا، إذا كان الأمر مقدراً فالقدر سيتدخل ويحقق الأمر

100 yıl önce savaştan sonra, Liderlerimiz gelecek ihtilafları engelleyeceğine ve barışı daim edeceğine inandıkları bir sistem kurdular.
منذ 100 عام مضت وبعد الحرب، صنع المؤسسون نظاماً يظنون أنه سيمنع نشوب الصراعات المستقبلية ويحقق السلام الدائم.

ve bunu yaptığımız zaman, gerçekten birkaç aşırı yoğun olan belki biraz fazla rahat olan dar bölgeli alanlara sahip olabiliyoruz ve aynı sonuçlara ulaşabiliyoruz.
وقد وجدنا عندما نقوم بهذا .. يمكننا ان نركز بشدة في مناطق مركزية في المدينة بحيث تغطي مساحة عريضة من حولها وهذا أكثر سلاسلة و خيار مريح اكثر للبناء والسكان ويحقق نفس النتائج المرجوة

Kimsenin yakıtı tükenmeden ve çarpmadan, profesörün gezi boyunca uçması ve hayalini gerçekleştirmesi için üç uçak nasıl bir yol izlemeli?
كيف يمكن للطائرات الثلاثة أن تتعاون معًا، حتي يستطيع البروفيسور أن يطير بإستمرار طوال الرحلة ويحقق حلمه دون أن ينفذ الوقود من أي شخص منهم وتتحطم به الطائرة؟

Henüz yaşanmadı, ama önereceğim şey... çok daha az masraflı ve sonuçta aynı kapıya çıkıyor.
اقتراحي قليل التكلفة ويحقق نفس الهدف

Asker ve bakire göndermek asla son bulmayacak.
! إرسال الجنود و العذارى عمل لن يستمر طويلاً ويحقق فائدة

Çünkü yaptığımız şey gerekli ve âdil.
لأن ما نفعله ضروري ويحقق العدل

Dedektif Prima'yı ve Cary'ye nasıl tuzak kurduğunu inceliyor.
(ويحقق في أمر المحقق (بريما (وكيف أوقع بـ(كاري

Atışını yapıyor, ve golü buluyor!
! إنه يصوب، ويحقق هدف