Takım elbisen ve ellerin tertemiz olduğu sürece aynaya bakıp her şeyin yolunda olduğunu söylemek doğrultusunda kendini kandırdın. | Open Subtitles | بدأت تؤمن بأنّه طالما حِلّتك نقيّة ويداك نظيفتان فسيمكنك النظر للمرآة وإخبار نفسك بأن كلّ شيء على ما يرام. |
Silahını pencereden at ve ellerin yukarıda dışarı çık. | Open Subtitles | ،ارمِ المسدس من النافذة واخرج ويداك مرفوعتان |
ellerin havada dışarı çık. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك هنا أخرج ويداك مرفوعة إلى الأعلى |
Silahını at ve Ellerini kaldır! | Open Subtitles | تخلص من ذلك السلاح, واخرج ويداك مرفوعات. |
- Ellerini göreyim! - Hey, dinle. Sudan dışarı çık. | Open Subtitles | أخرج بعيدا عن الماء,و إنبطح على الأرض ويداك خلف رأسك الأن |
Pekala. Eller havada dışarı iki fincan kahve üzerinde "Oğlak" yazan bir araba kokusu ve hindistancevizli herhangi bir şey. | Open Subtitles | حسناً ، أخرج ويداك للأعلى ، وحاملاً كوبان من القهوة "ومعطرسيارة"كابتركون.. |
Görev alt üst oldu. Masumlar öldü. Ve senin ellerine kan bulaştı. | Open Subtitles | فشلت المهمّة وأزهقت أنفس بريئة، وخرجت ويداك ملطختان بالدم. |
Gözleriniz, Elleriniz, vücudunuz; bu sizsiniz. | TED | عيناك ويداك وجسمك، إنّها أنت. |
Onları düzgünce kontrol altına alacağına ellerin arka ceplerinde bekliyordun. | Open Subtitles | لا تقف هناك ويداك في جيوبك يجب أنْ تلوّح بها بشكل صحيح لتثبت هيبة القيادة |
Orta kısmı geniş, üs tarafa doğru seyreliyor ve dokununca ellerin yapış yapış oluyor. | Open Subtitles | إنها ممتلئة في الوسط، ونحيفةمنالأعلى.. ويداك تصبح دبقة حين تلمسيها |
Silahını yere bırak ve ellerin havada içeri gel. | Open Subtitles | ألقِ سلاحك أرضاً وادخل المطعم ويداك مرفوعتان فوق رأسك. |
Olay mahallînden iki blok aşağıda seni ellerin kanlı kaçarken buluyorlar ellerindeki kan senin kanın değil. | Open Subtitles | وأمسكوا بك خارج هذا الملهى على بُعد مبنيان ويداك ملطخة بالدماء، وليست دمائك |
Vurmak için yerini alırsın ve ellerin titrer. | Open Subtitles | تصف لـ تضرب كرة القولف ويداك تهتز |
Aracı durdur ve dışarı çık. ellerin başının üstünde olsun. | Open Subtitles | أوقف السيارة واخرج منها ويداك خلف رأسك |
Onca zaman gözün, kulağın, ellerin oldum. | Open Subtitles | لقد كنت عيناك وأذناك ويداك طوال الوقت |
Evde biri varsa Ellerini kaldırıp ortaya çıksın. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد في المنزل اخرج ويداك مرفوعتان |
Hadi Colt. Ellerini kaldırıp dışarı çık, kimse zarar görmesin, ...sen dâhil! | Open Subtitles | هيا كولت اخرج ويداك مرفوعة لا يجب ان يتاذى احد اخر |
Hadi Colt. Ellerini kaldırıp dışarı çık, kimse zarar görmesin, ...sen dâhil! | Open Subtitles | هيا كولت اخرج ويداك مرفوعة لا يجب ان يتاذى احد اخر |
Dizlerinin üstüne! Eller başın arkaya! | Open Subtitles | إجثو على ركبتيك ويداك خلف رأسك |
- Eller başının arkasına. - Tamam. | Open Subtitles | ابق على ركبتيك، ويداك على رأسك - حسناً - |
Görev alt üst oldu. Masumlar öldü. Ve senin ellerine kan bulaştı. | Open Subtitles | فشلت المهمّة وأزهقت أنفس بريئة، وخرجت ويداك ملطختان بالدم. |
Elleriniz başınızın üstünde hemen arabadan çıkın! | Open Subtitles | اخرج من السياره ويداك على رأسك |