ويكيبيديا

    "ويرسل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolluyor
        
    • gönderdi
        
    • gönderiyor
        
    • iletti
        
    Yerde, çok net bir mesaj yolluyor ve bizden onun gezegenine gelmemizi istiyor. Open Subtitles وإنه حتى الآن هُنا، على الأرض، ويرسل رسالة واضحة للغاية، يخبرنا للقدوم إلى كوكبه.
    İşte o burada, yerde ve bize gezegenine gelmemizi söyleyen açık bir mesaj yolluyor. Open Subtitles ومع ذلك ها هو على الأرض ويرسل رسالة واضحة جدّاً تدعونا للمجيء إلى كوكبه
    VIP'leri ve ünlüleri alması için şehrin her yanına şehir arabaları ve limuzinler yolluyor. Open Subtitles ويرسل السيارات المدينة والليموزين في جميع أنحاء المدينة لالتقاط كبار الشخصيات والمشاهير.
    "Umarım kendisi iyidir" dedi ve sağlığınıza kavuşmanız adına dua ettiğini söylemek için bizi gönderdi. Open Subtitles لقد أرسلني لأقول أنهُ يأمل أن تكوني بخير... ويرسل إليكِ كُل أمانيه بالصحة الجيدة فى المستقبل.
    Amcan Bertie selamlarını gönderdi. Open Subtitles ويرسل لك عمك بيرتي تحياته.
    Artık Londra'da yaşıyor ve ekmeği dünyanın her yerine FedEx ile gönderiyor. TED الآن الخبز في لندن، ويرسل خبزه عبر فيدكس لكل أنحاء العالم.
    Her akşam, bölgedeki bir iş kurumu akşam yemeğine sponsor oluyor ve yemeği hazırlaması ve sunması için gönüllülerden oluşan bir grup gönderiyor. TED كل ليلة أحد الأعمال التجارية يرعى العشاء ويرسل فريقاً من المتطوعين الذين يساعدوا في صنع وتقديم الوجبة
    Dr. Roman cenazeye gelemeyecekmiş, bu yüzden taziyelerini iletti. Open Subtitles دكتور (رومان) لن يتمكن من الحضور إلى الجنازة ، ويرسل تعازيه
    Ormanda elektrikli testere sesi duyulur duyulmaz, alet testerenin sesini ayırt ediyor mevcut GSM operatörüyle tam zamanında yetişip ağaç kesimini durdurabilecek koruculara bildirim yolluyor. TED لحظة سماع صوت المنشار في الغابة، يلتقط الجهاز الصوت. ويرسل تنبيهًا من خلال شبكة جي إس إم الموجودة هناك إلى الحارس في المحطة الذين يمكن أن يظهر في الوقت المناسب ويوقف قطع الأشجار.
    Bana şiirler yazıp çiçekler yolluyor. Open Subtitles إنه يكتب لى القصائد ويرسل لى الأزهار
    Sanırım onlara mesaj yolluyor. Open Subtitles ويرسل لهم، لا أدري.. رسائل
    Bu, önümdeki renk frekansını saptayan bir renk sensörü-(Frekans sesleri)- ve bu frekansları kafamın arkasına yerleştirilmiş bir çipe yolluyor; böylece önümdeki rengi kemikten, kemik iletimi sayesinde duyabiliyorum. TED إنها جهاز استشعار اللون والذي يقوم بالكشف عن تواتر اللون الموجود أمامي – (أصوات تردد)، ويرسل هذا التردد إلى شريحةٍ مثبتة في الجزء الخلفي من رأسي، و أسمع اللون الذي أمامي من خلال العظم، من خلال توصيل العظام.
    Sana sevgilerini yolluyor. Open Subtitles ويرسل لك حبه.
    Çok iyi General. Size iyi dileklerini gönderdi. Open Subtitles -جيد جدا ً جنرال ( لودندوف ) ويرسل تحياته
    Size bunu da gönderdi. Open Subtitles ويرسل هذا لك أيضاً
    Babamdan yardım istedim ve bana bir temizlikçi mi gönderdi? Open Subtitles ـأطلبمن والديالمساعدة... ويرسل لي عامل؟
    Bunu bir iyi niyet simgesi olarak gönderdi. Open Subtitles ويرسل هذه كبادرة حُسن نية
    Birisi bir mektup aliyor ve hizli postayla da bir tane gönderiyor.. Open Subtitles شخص يتلقى رسالة ويرسل أخرى عبر البريد الخاص.
    Beyincikte konaklıyor ve ağ izleyicilerime bir radyo dalgası gönderiyor. Open Subtitles يذهب للمخيخ ويرسل موجات لا سلكية لمراقبين الشبكة لدي
    Onları üniversiteye gönderiyor. Open Subtitles ويرسل أبناء العاهرات إلى الجامعه
    Ama beni sürekli arıyor ve hediyeler gönderiyor. Open Subtitles لكنه دائم الاتصال بي ويرسل لي الهدايا
    John'la birlikteydim. Saygilarini iletti. Open Subtitles التقيتُ بـ(جون)، ويرسل تحيّاته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد