Artık özel bir kulüp olduğumuzdan çıplaklarımız dolaşıp, dans edip, kendilerini gösterecekler. | Open Subtitles | إنه نادي خاص راقصاتنا العراة سيتحركون ويرقصون ويعبرون عن أنفسهم |
İnsanların durduk yere dans edip şarkı söylemeye başladığı bir dünyada yaşamayı isterdim. | Open Subtitles | كم أتمنى عالم حيث الناس بعفوية يقفزون إلى أغنية ويرقصون |
Çok ilginç çünkü dans edip şarkı söylerlerken Jersey Boys'u o kadar tehlikeli bulmazdım. | Open Subtitles | هذا مثير للاهتمام، لأنني لم أجد أبدا أن فتيان جيرسي خطيرون إلى هذه الدرجة عندما كانوا يغنون ويرقصون |
Şarkı başlıyor, karakterler pijamalarıyla, etrafta dans ediyor. | Open Subtitles | كتلك التي يغني فيها الممثلون أغاني بثياب النوم ويرقصون |
5 bin Kırmızıların hepsi ağlayıp şarkı söylüyor ve dans ediyor, yukarı aşağı zıplıyor "Haydi Kırmızılar, haydi Kırmızılar" diyorduk. | Open Subtitles | خمسة آلاف من مشجعى الحُمر يبكون ويغنون. ويرقصون ويقفزون صعودا وهبوطا. قائلين: |
Don Lockwood-Lima Lamont dans eden SÖVALYE Galasında Müzikli | Open Subtitles | الجميع يغنون ويتكلمون ويرقصون دون لوكوود ولينا لامونت الفارس الراقص |
Erkekler kızları alır ve biraz dans ederler. | Open Subtitles | يحصل الفتيان على الفتيات ويرقصون |
Tüm Agra dans edip şarkı söylüyormuş. | Open Subtitles | كانو في اجرا يغنون ويرقصون |
Kızlarımız sizin için dans edip şarkı söyleyecekler | Open Subtitles | فتياتنا يغنون ويرقصون لك |
İnsanlar konuşuyor ve dans ediyor. | Open Subtitles | الناس يتحدثون ويرقصون |
Şurada bir kutu şekerle dans eden bir Hacı var. | Open Subtitles | هنالك ناس مجتمعون ويرقصون مع صناديق حلوى |
- Aynı şekilde giyinip dans eden iki tane eşcinsel. | Open Subtitles | -إنهم زوج من المثليين يرتدون ويرقصون على حد سواء |
Caddelerde koşuşturup, dans ederler. | Open Subtitles | يركضون ويرقصون بالشوارع |