Başkan West'in hafif çılgın olduğunu biliyordum ama böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | فعلها حقا هو قليلا مجنون كان ويست العمدة عرفت دائما انا , كهذا ما شيئا فعل على قادر كان بأنه أعتقد لم أبدا لكنني |
- Gerekçesi olan tek kişi Başkan West miydi? | Open Subtitles | الدافع بوجود الوحيد ويست العمدة كان هل , حسنا |
Başkan West mektubu hiç görmediğini söyledi. | Open Subtitles | الرسالة يرى لم أبد بأنه قال ويست العمدة , حسنا |
Tüm politikacılar yalancı olduğu için Başkan West suçludur demek adil değil. | Open Subtitles | كاذبين السياسيين جميع بأن نقول أن عادل غير أنه , مذنب ويست العمدة بالتالي |
Başkan West'in düşmanının yolsuzluk hakkında yalan bir mektup yazıp intihar ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | ويست العمدة عدو بأن تقترح أن تحاول أنت , نعم فساد رسالة زور ؟ |
Şu an bu odanın çoğunluğu Başkan West'in suçluluğuyla ilgili şüphe olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | تؤمن الغرفة هذه في الأغلبية , حسنا ويست العمدة ذنب حول معقول شك هناك بأن |
Beyler, Başkan West'ten başka bir şey konuşmuyormuşuz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ويست العمدة هو حوله نتكلم ما كل بأننا مثل أشعر , يارفاق |
İkiniz de vatandaşlık vazifenizi yerine getirip Başkan West'i kurtardınız. | Open Subtitles | ويست العمدة وأنقذتما المدني واجبكم فعلتم كلاكما أنتما |
Başkan West'in hayatı söz konusu burada. | Open Subtitles | هنا المحك على ويست العمدة حياة |
Gerekçesi olan tek kişi Başkan West. | Open Subtitles | الدافع وجود مع الوحيد هو ويست العمدة |
Kurbandan Başkan West'i tehdit eden not. | Open Subtitles | ويست العمدة تهدد الضحية من ملاحظة |
Başkan West'in evinde bir ceset bulundu. | Open Subtitles | ويست العمدة بيت في وجد ميت رجل هناك كان |
- Başkan West delinin teki. | Open Subtitles | مجنون ويست العمدة |
Başkan West insanları yüzüstü bıraktı. | Open Subtitles | الناس خذل ويست العمدة |