ويكيبيديا

    "ويسعدني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • memnunum
        
    • Memnuniyetle
        
    • mutluyum
        
    • mutlulukla
        
    • mutluluk duyuyorum
        
    Ve işleri normal tutmamıza memnunum. Open Subtitles ويسعدني اننا نحافظ علي علاقة متمدينة فيما بيننا
    Sağlıklı veya Parkinsonlu herkes çok ucuza, sadece birkaç sente, danışabilir ve kayıt bırakabilir. Ve hedefimizin yüzde altısına sadece sekiz saat içinde ulaştığımızı bildirmekten dolayı çok memnunum. TED أي شخص سليم أو مصاب بمرض الباركنسون يمكنه الاتصال بثمن رخيص، وترك تسجيلات بصوته، بضعة سنتات لكل اتصال، ويسعدني حقاً أن نعلن أننا فعلا قد حققنا ستة في المئة من هدفنا في ثماني ساعات فقط.
    Ve Memnuniyetle söylemek isterim ki inovasyon artık ceset bertarafına da dokundu. TED ويسعدني لأقول لكم بان الابتكار قد أثر في عالم التخلص من الجثث.
    Son seansının sonuçlarını inceledim ve Memnuniyetle söyleyebilirim ki sedimentasyon oranın monoklonal eritrositlerinin çok iyi şekilde arttığını gösteriyor. Open Subtitles راجعت أخر نتائج من الجلسه الأخيره لك ويسعدني أبلاغك بأن معدل السيد يشير إلى قوة إنتعاش الكريات الدم الحمراء
    Güvenliğe haber verdik bile ve seni bizzat ben dışarı atacağım için çok mutluyum. Open Subtitles ويسعدني أن أكون التي ستُلقي بكِ خارجًا بنفسي
    Bugün burada düğün töreninizi yönettiğim için mutluyum. Open Subtitles ويسعدني التواجد هنا اليوم لأقوم بهذا لكما.
    NZT'nin etkisi geçiyor ve tavsiyeye ihtiyacın var. Ben de mutlulukla veririm. Open Subtitles ،تأثير قرصك يزول، وتحتاج نصحًا ويسعدني أن أمدَّك به
    Yaklaşık 9 yıl boyunca günün 24 saati orada online olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. TED ويسعدني أن أقول أنه ما زال على الإنترنت هناك، 24 ساعة في اليوم، لمدة تسع سنوات تقريبا.
    İşini paylaşmaktan memnunum bebeğim. Open Subtitles ويسعدني أن أشارككم في عملك، فاتنة.
    Ben izlemekten memnunum. Open Subtitles ويسعدني مجرد الفرجة.
    Dinlemediğim için memnunum. Open Subtitles ويسعدني أنني لم أنصت إليك
    Ben memnunum Open Subtitles ويسعدني أن
    Söylemekten memnunum. Open Subtitles ويسعدني ذلك.
    Bu uğurda yumruk yemekten gurur duyarım ve Memnuniyetle bir tane daha yerim. Open Subtitles أفتخر بتلقّي لكمة ويسعدني تلقّي واحدة أخرى
    Memnuniyetle söylerim ki, onlar temiz. Open Subtitles ويسعدني القول إنهم يتخلصون من العدوى
    Bacağınız iyileşene kadar da burada Memnuniyetle kalırım. Open Subtitles ويسعدني البقاء إلى أن تُشفى ساقك، لكن...
    Memnuniyetle tavsiye mektubu yazarım. Open Subtitles ويسعدني أن أعطيه خطاب توصية
    İşinle ilgili meseleri paylaşmaktan mutluyum bebeğim. Open Subtitles أوه، هيا، ويسعدني أن أشارككم في عملك، فاتنة.
    Bu geçtiğimiz yıl, tasarım dünyasında ve IDEO'da oldukça heyecanlı şeyler olmakta, ve bunların bir kısmını sizinle paylaşma şansı bulmaktan son derece mutluyum. TED كان هناك الكثير من الأحداث المثيرة في عالم التصميم وفي أيديو خلال العام الماضي ويسعدني أنه أتيحت لي الفرصة لأشرككم في بعض منها.
    Bundan kurtulduğum için mutluyum. Hepsi bu. Open Subtitles ويسعدني أن أتعذب حتى ينتهي ذلك
    Büyük bir mutlulukla, bu yılın saygın GE itaatkarlık ödülünü kazananı açıklamak istiyorum. Open Subtitles يشرفني ويسعدني أن أعلن عن أن الفائز... بجائزة المتابعة الفاخرة... لهذا العام...
    Ve size şunu mutlulukla söylemek isterim ki ödev vermiyorum. Open Subtitles ويسعدني اخباركم لن اعطيكم واجبات
    Bugün büyük bir mutlulukla sizlere onun adını açıklıyorum yakın dostum ve uzun süredir çalıştığım saygın iş arkadaşım Jacqueline Follet. Open Subtitles أن يكون إختياره من عائلة (رانواي) ويسعدني اليوم... الإعلان لكم جميعاً عن ذلك الشخص...
    Dostlar arasında olduğum için de Ekselansları Veliaht Prens'in bu kutlamaları Tokyo'da bizzat yöneteceğini söylemekten mutluluk duyuyorum. Open Subtitles ويسعدني أن أقول بينما نحن بين الأصدقاء أن صاحب السمو ولي العهد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد