Alınacaklarını bilirler ama bu konuda yapabilecekleri birşey yoktur. | Open Subtitles | ويعرفون أنهم يؤخذون دون أن يستطيعوا منع ذلك |
Polisler tembeldir. Kimsenin ölü bir fahişeyi sallamayacağını bilirler. | Open Subtitles | الشرطيون كسولون، ويعرفون أن لا أحد يهتم بعاهرة ميتة |
Yüzlerce. Bu işteki adamlar. Numaraları bilirler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يعملون في مجال عملي ويعرفون طرق الخداع |
Ona ne yaptığını da biliyorlar. | Open Subtitles | ويعرفون ما فعلت بها |
Amerikalı'ların yaklaştığını biliyorlar, ve bizim savaş suçları hakkında delilimiz olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفون أن الأمريكان قريبون منهم ويعرفون أن لدينا دليل على جرائم حربهم |
Hakkımızdaki her şeyi bilirler gerçekler, rüyalar, içsel arzular bunları size karşı kullanmada tereddüt etmezler. | Open Subtitles | ويعرفون عنا كل شيء الحقائق والأحلام والرغبات الدفينة ولن يترددوا في استخدامها ضدنا |
Neyi kastettiklerini de bilirler. Bu konuda birbirlerini de anlarlar. | Open Subtitles | ويعرفون ما يتكلمون عنه في ما بينهم |
Kraliçe için konustugunu bilirler. | Open Subtitles | ويعرفون أنك تتحدث نيابة عن المكلة |
Çok iyi olduğumu bilirler. | Open Subtitles | # ويعرفون أنّني جـيدة # |
Şehirde olduğumuzdan haberdarlar, Zoe'nin peşinde olduğumuzu da biliyorlar... | Open Subtitles | من الواضح أنّهم يعرفون أننا في المدينة، ويعرفون أنّنا قادمون من أجل (زوي)... |
Para transferinden sonra soygunu yapıyorlar ve GPS kartının nerede olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | خلف ماكينة النقدية، ويعرفون كيفية العثور على بطاقة تحديد المواقع إذاً. |