ويكيبيديا

    "ويكره" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nefret ediyor
        
    • nefret eder
        
    • nefret eden
        
    Baş yazı için fikirlerimden nefret ediyor, röportajlar için fikirlerimden nefret ediyor. Open Subtitles يكره فكرتي للمقال الإفتتاحي ويكره إقترحاتي للمقابلات
    Yani, bu adam başkanlığa oynuyor göçmenlerden nefret ediyor ve esasında da aptalın önde gideni. Open Subtitles إذا هذا الرجل يريد أن يصبح رئيس ويكره المهاجرين وهو بكل تأكيد احمق
    İnşaat ve Kredi Birliği'nden en az benim kadar nefret ediyor. Open Subtitles ويكره عمله ويكره "التعمير والقروض" تقريباً بقدر ما أكرهه
    Ve koçlar bunu gerçekten istiyor, çünkü yapılmayan görevler size oyunları kaybettirir ve koçlar oyunları kaybetmekten nefret eder. TED ويريد المدربون ذلك بشدة، لأن المهام الناقصة تتسبب في خسارة المباراة ويكره المدربون خسارة المباريات.
    Constantin Dimitrich sehirden ve sehirlilerden nefret eder. Open Subtitles قسطنطين ديمتريتش يحتقر ويكره بلدتنا وسكانها
    Onu seven ben, ondan korkuyorsam kendinden nefret eden o, kendinden nasıl korkuyordur? Open Subtitles لو خفت منه فمن سيحبه كيف يخاف الانسان نفسه ويكره نفسه؟
    Bir başka deyişle acımasız, baskıcı, politik özgürlüklerden nefret eden orantısız güç seven, sol görüşlü Güney Amerika diktatörü. Open Subtitles معروف بأنه عديم الرحمة وقمعي، ويكره الحرية السياسية فهو ديكتاتور يساري من أمريكا الجنوبية ويحب وحشية أفراد شرطته
    İşinden nefret ediyor. İnşaat ve Kredi Birliği'nden en az benim kadar nefret ediyor. Open Subtitles ويكره عمله ويكره "التعمير والقروض" تقريباً بقدر ما أكرهه
    Bana ihtiyacı var, ve bana ihtiyacı olduğu gerçeğinden nefret ediyor. Open Subtitles هوَ يحتاجني، ويكره واقع بإنه يحتاجني،
    Çünkü çok parası var ve çocuklardan nefret ediyor, ve kalbi iyi çalışmıyor. Open Subtitles لأنه غنيّ ويكره أبنائه، وهو مريض بالقلب
    Havalı, mızmız ayrıca her şeyden ve herkesten nefret ediyor. Open Subtitles انه رائع وغاضب ويكره كل شخص وكل شيء
    Herkesi tanıyor ve komünistlerden nefret ediyor. Open Subtitles هو يعرف الجميع ويكره الشيوعيين
    'Will dünyayı değiştirmeye çalışıyor ama değiştiğini görmekten nefret ediyor'" Open Subtitles "ويل يريد أن يُغيّر العالم، ويكره أنّ العالم قد تغيّر أصلاً"
    Ve çekilmesini istediğimiz yeni fotoğraflardan nefret ediyor. Open Subtitles ويكره الصور الجديدة التي طلبناها
    Kalamar Ward da burada yaşıyor, Kalamar olduğundan Sünger Bob'dan nefret ediyor ve klarnet çalıyor, Hem Kalamar Ward hem de Sünger Bob, Crusty Krab'de çalışıyorlar. Open Subtitles وهو غبي بصورة لا تصدق، و(سكويدوار) يعيش هناك أيضاً بالطبع هو سمك صبار ويكره (سبونغ بوب) وهو يلعب "الكلارينت"
    Ahab unutmasına izin vermedi ahab korkaklardan nefret eder korkularını hor görür Open Subtitles وايهاب لم ينس تلك المره أيهاب يكره الجبناء ويكره شعورهم بالخوف
    Büyük memelerden hoşlanır ve kıllı bacaklardan nefret eder. Open Subtitles هو يحب الصدور الكبيرة ويكره الأرجل المشعرة .
    Stanley de kalabalıktan, gençlerden ve müzikten nefret eder. Open Subtitles ويكره الزحام، والأطفال،والموسيقى.
    Nefes alır, yer... ve nefret eder. Open Subtitles يتنفس ويأكل ويكره
    120 cm civarında, kıllı, pis kokulu... ve Noel'den nefret eden bir şey. Open Subtitles ‫شيء طوله 4 أقدام، كثيف الشعر، نتن، ‫ويكره عيد الميلاد.
    Yanlışım varsa düzelt, tek çocuğumu herkesten nefret eden, ürkütücü bir manyağın ellerine bıraktın. Open Subtitles إذاً حسبما فهمت ...تركت طفلي الوحيد مع شخص يوشك أن يكون مريضاً نفسياً ويكره الجميع
    Gergin, hayvanlara karşı şiddetten nefret eden biri. Open Subtitles حازم للغايه , ويكره الاساءه للحيوانات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد