Köprüye vardığımızda kenara çekmesini söyledi. | Open Subtitles | عندما وَصلنَا الجسرَ، أخبرَنا للسَحْب إنتهى. |
Adamlarımı ta batı yakasından oraya çektim ama oraya vardığımızda ne vampir vardı, ne ceset. | Open Subtitles | سَحبتُ رجالَي طول الطّريق مِنْ الجانب الغربي لكن عندما وَصلنَا إلى هناك، لا قتلَ مصاص الدماء. |
Oraya vardığımızda bir sorun olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | حالما وَصلنَا إلى هناك، عَرفتُ الشيءَ كَانَ خاطئَ. |
Sadece bir kaç dakika sonra, evlerine vardık, ve saat tam olarak 8:00'di. | Open Subtitles | ثمّ لدقائق قليلة فقط لاحقاً، وَصلنَا إلى بيتِهم، وهو كَانَ بالضبط 8: 00. |
Anlaşmaya vardık. | Open Subtitles | وَصلنَا إتفاقيةً. |
Eve geldiğimizde onu banyoda buldum. | Open Subtitles | عندما وَصلنَا إلى البيت، وَجدتُه فوق في الحمّامِ. |
Ancak, biz vardığımızda, Ramius kaçmıştı. | Open Subtitles | على أية حال، عندما وَصلنَا راميوس * كان هَربَ * |
Geleceğe vardık mı? | Open Subtitles | هَلْ وَصلنَا للمستقبلَ؟ |
vardık! vardık! | Open Subtitles | وَصلنَا ، وَصلنَا |