ويكيبيديا

    "وَضعتَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koydun
        
    • soktun
        
    • koyduğunla
        
    • koyuyorsun
        
    Onu ve asistanını öldürdükten sonra, bu sahte vasiyeti dosyanın içine koydun, ama bu şekilde bırakamazdın. Open Subtitles وبعد أن قَتلَته ومُساعدته، وَضعتَ الملف المُزيَّفَ، لَكن لم تستطع التوقف هناك.
    Sen çukulatalı çörekleri ortaya koydun ki bu harika bir fikirdi, Open Subtitles وَضعتَ الكعكَ الشوكولاتيَ في المنتصفِ، الذي يَجْعلُ الإحساسَ المثاليَ،
    Sevgilim, köpek bisküvilerini nereye koydun? Open Subtitles أوه، عزيز، حيث وَضعتَ بسكويت الكلبَ؟
    -Herkesi tehlikeye soktun ve bencilce davrandın. Open Subtitles وَضعتَ كُلّ شخصَ في الخطرِ عندما تَتصرّفُ بشكل أناني
    Kimse o fare topunun içerisine ne koyduğunla ilgilenmiyor. Sağlık Kurumu hariç. Open Subtitles لا أحدُ يُعيرُ اهتمام ما وَضعتَ في ذلك الكرةُ ، ماعدا رُبَّمَا مجلسِ الصحةِ.
    Diğer her şeyi oraya koyuyorsun, kasık bitlerini niye koymayasın? Open Subtitles وَضعتَ كُلّ شيء آخر فوق هناك، لم لا تعفن منشعبكَ؟
    Seni aptal herif. Gerçek olanı koydun. Open Subtitles أنت يا أحمق يا غبي وَضعتَ الحقيقي فية.
    Sandalyeme sakız koydun değil mi? Open Subtitles وَضعتَ لثةً على كرسيي، أليس كذلك؟
    Bunu sen mi koydun Niles? Open Subtitles Cartier؟ - النيل، هَلْ وَضعتَ هذا في هناك؟
    -Öyle de bir yıkarız ki. Doyle Pfeiffer'ın içkisine göz damlandan koydun. Open Subtitles وَضعتَ eyedropsكَ في شرابِ دويل Pfeiffer.
    - Turşu mu koydun? Open Subtitles هَلْ وَضعتَ المخللاتَ على هذه؟
    - Geçen hafta pastırmayı jambonun içine koydun. Open Subtitles - الأسبوع الماضي وَضعتَ لحمَ خنزير على لحمِ الخنزير.
    Sen de onun cesedini kutularından birine koydun, böylece daha sonra çöpe atacağını mı düşündün? Open Subtitles لذا وَضعتَ جسمَها في أحد صناديقِكَ، إعتقدَ أنت تَرْميه في a dumpster لاحقاً؟
    Sarı havluyu nereye koydun? Open Subtitles أين وَضعتَ المنشفةَ الصفراءَ؟
    - Bunu oraya sen mi koydun? Open Subtitles - ريكس، هَلْ وَضعتَ ذلك في هناك؟
    Tereyağı da koydun mu? Open Subtitles هَلْ وَضعتَ زبداً؟
    Franck, aspirini nereye koydun? Open Subtitles فرانك، أين وَضعتَ الأسبيرين؟
    fakat aynı zamanda gezegeni istila tehlikesine soktun. Open Subtitles لَكنَّك وَضعتَ كامل أيضاً كوكب في الخطرِ للإبتلاءِ؟
    Üçünüzü ve işimizi riske soktun. Open Subtitles وَضعتَ كُلّ 3 منك وعملنا في الخطرِ.
    - Evet, çünkü ne koyduğunla ilgili yalan... Open Subtitles - نعم، ' يَجْعلُك كَذبتَ لي حول الذي وَضعتَ... - سَكتَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد