Ona annesinin elinden geleni yaptığını söyledim. | Open Subtitles | حملتها و أخبرتها أن ماما حاولت بأفضل ما في وسعها لمساعدتها |
Ona anahtarı verdim ve çıkarken kapatmasını söyledim. | Open Subtitles | أعطيتها المفتاح. و أخبرتها أن تغلق المكان عندما تغادر. |
ve ben de ona... o gün arabayı sürmeme sebebinin... müze ve o toplantılardan biri olduğunu söyledim... | Open Subtitles | و أخبرتها... أن المتحف وأحد تلك الإجتماعات |
Ona bir Valium verdim ve ona rahatlamasını söyledim, konuşturmaya çalıştırdım bilirsin, dilini oynatmayı filan. | Open Subtitles | لقدأعطيهاال "فاليمو" و أخبرتها أن ترتاح، و حاولت أن أجعلها تتكلم -تعلم لأجعل لسانها يتحرك |
Bunu karşılayamayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | و أخبرتها أن ليس بإمكاني هذا |
Victoria Dearing'le de konuştum. Cole'un eski kocasını aradığını söyledim. | Open Subtitles | أجل، أيضاً تحدثتُ مع (فيكتوريا ديرينغ) و أخبرتها أن (كول) يبحث عن زوجها السابق. |