Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. | Open Subtitles | فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي |
Şimdi gözümün içine bak ve bana aşağıda olanlar hakkında hiçbir şey hatırlamadığını söyle. | Open Subtitles | لا بأس أنظر إليّ في عيني و أخبرني أنك لا تتذكر شيئاً عن وقتك في الجحيم |
Bay Donaghy şu anda önemli bir toplantıda ve bana rahatsız etmemem söylendi. | Open Subtitles | السيد دوناغي في اجتماع مهم , و أخبرني ان لا أقاطعه |
O da bana kendi kocasıyla olan evliliğinin fikir evliliği dışında başka bir şey olmadığından bahsetti. | Open Subtitles | و أخبرني بأن زواجها من زوجها* *لم يكن سوى أنهم منسجمين كلاهما |
söyle bana, yilanlarda bizde olmayan ne var? | Open Subtitles | و أخبرني ، ما هذا الذي تمتلكه الأفاعي، و نحن لا ؟ |
ve bana şu evine bırakılmak istenen gözü pek herifin o olsaydı ne yapacağını anlat. | Open Subtitles | و أخبرني كيف سيقوم متأنق شجاع يريد توصليه بإعادة صياغة هذه العقود |
Evet ve ve bana küçük odaya gidip giysilerimi çıkarmamı söyledi. | Open Subtitles | نعم و000000 و أخبرني بأن أذهب الى الغرفه الصغيره و أخلع ملابسي |
Pekala, sihirli Ouija tahtasını çıkar ve bana şimdi ne yapacağını söyle. | Open Subtitles | حسناً, حسناً, إستدعي قواكَ السحرية و أخبرني بخطوتهِ التالية |
Öğretmenin beni aradı ve bana olanları anlattı. - Nasılsın? | Open Subtitles | أستاذك هاتفني و أخبرني بما حدث ،كيف حالك؟ |
Sonra bir gece o salak herif geldi, sarhoştu ve bana köpeklerimin havlaması yüzünden çalışamadığını söyledi. | Open Subtitles | و من ثم في إحدى الليالي خرج ذلك الأحمق ثمل جدا و أخبرني انه لا يمكنه أن يعمل |
Rahatla ve bana tam olarak ne hissettiğini söyle. | Open Subtitles | إسترخي و حسب و أخبرني بما تشعر به بالظّبط |
ve bana eğer sağlam bir sicil yaratmak istiyorsam ayrım yapmaksızın herkesi öldürmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | و أخبرني اذا كنت أريد أن أكون قاتلاً متسلسلاً أنه أحتاج لأن أكون عشوائي ,أقتل أي أحد |
Hayır, sen bana bak ve bana arkamızdan iş çevirmediğini söyle. | Open Subtitles | لا, انت انظر لي و أخبرني انك لا تفعل شيئا ما من خلف ظهورنا الآن |
Şimdi de kahvaltısını silip süpürmüş ve bana bebek yedi diyor. | Open Subtitles | أتعلم،فقطالأن... . لقد أكل كل فطوره و أخبرني أن الطفل هو من أكله |
Bir şey hakkında düşün ve bana ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | فكر بأمر واحد و أخبرني ماذا كان؟ |
Bul ve bana gelip tam olarak ne olduğunu söyle. | Open Subtitles | قم بإيجاده و أخبرني بالضبط ماهو ذلك "الشيئ". |
O da bana kendi kocasıyla olan evliliğinin fikir evliliği dışında başka bir şey olmadığından bahsetti. | Open Subtitles | و أخبرني بأن زواجها من زوجها* *لم يكن سوى أنهم منسجمين كلاهما |
O da bana çocuğun ondan olmadığını söyledi. | Open Subtitles | و أخبرني أنه ليس الوالد |
Hayır, sen bana bak da arkamızdan iş çevirmediğini söyle bana. | Open Subtitles | لا, انت انظر لي و أخبرني انك لا تفعل شيئا ما من خلف ظهورنا الآن |
Dosyaya bak ve Binbaşının, 27 Nisanda nereye gittiğini söyle bana. | Open Subtitles | أنظر الي ملفات البيانات و أخبرني أين كان القائد يوم 27 من أبريل |
Hatırladığın bir şey olursa söyle bana. | Open Subtitles | و أخبرني إذا تذكرت اي شيء |