Bina yönetimi Bu ofisin 8 aydır boş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قالت الإدارة و أن هذا المكان كان شاغراً لثمانية أشهر |
Sizi temin ederim ki evrenin bir film müziği var, ve Bu müzik uzayın kendi içinde çalınmaktadır. Çünkü uzay bir davul gibi titrer. | TED | أود أن أقنعكم أن الكون له صوت، و أن هذا الصوت يغنى على الفضاء نفسه. لأن الفضاء يتذبذب كالطبل. |
Ve Bu doku, güneş gibi büyük kütleli nesnelerin varlığından dolayı eğilip bükülmüştü. | TED | و أن هذا النسيج انثنى في وجود اﻷجسام الضخمة مثل الشمس |
belki herşey rüyadır diye gerçek olmak için fazla güzel tüm Bu olanlar. | Open Subtitles | و أن هذا ليس الا حلما و الاغراء الكبير حلوا |
Eğer yuvayı bulursa, sende onun haklı olduğunu dünyaya anlatırsın. | Open Subtitles | إذا وجده ، فأنت من يجب أن تخبر العالم بذلك و أن هذا الشخص كان على حق |
Ve Bu prens 21. yüz yılda ona sırılsıklam aşık halde ortaya mı çıkıyor? | Open Subtitles | و أن هذا الأمير ظهر في القرن الحادي و العشرين مغرماً بها ؟ صلي النقاط ، هلا تفعلين هذا ؟ |
Sarah senin bencil ve olgun olmadığını, Bu yüzden de onu terk ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت سارة أنك غير ناضج و أنانى و أن هذا سبب تركك لها |
Ama karşınızdaki Bu adam sadece bir insanın isteyebileceği en iyi arkadaş değil, ayrıca lisedeki aynı kişi, | Open Subtitles | و أن هذا الشخص هنا لم يكن فقط أفضل صديق يحلم به أي أحد لقد كان نفس الشخص الذي كان في الثانوية |
Bu görev "yaşa ya da öl" görevi olacaksa bunun kararı sadece komutanın olmasın. | Open Subtitles | ماذا و أن هذا الهجوم سواء عشنا أو لم نعش سيكون فقط أمر قائد |
Bu adam zaman içerisinde ayrılmış insanlarla doldurulan bir dünyayı ve zamanın kendisini tümüyle beyinlerimizde oluşturduğumuzu tartışacak. | Open Subtitles | ربما يتفق هذا الرجل بأن العالم مملوء بأناس ليسوا عالقين بالزمن و أن هذا الزمن نفسه ربما يكون كله في رؤوسنا |
İstediğin her şeyi almaya Bu kadar yakın olmak inanılmaz olmalı. | Open Subtitles | ،لابد و أن هذا لا يصدّق، تعلمين .أن تكونِ قريبة من كل شيء تودّينه |
Beni tanımadığını biliyorum, Bu garip gelebilir, ama buraya geldim çünkü onun ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انك التقيت بي للتو و أن هذا يبدو غريبا جدا لكنني أتيت الى هنا لأنني اعرف ما فعله |
- Hapiste havai fişeğe izin vermiyorlar. Hayır, hayır. İçeri girmeden önce planladığı bir şeydir Bu değil mi? | Open Subtitles | لا، لا، لابد و أن هذا أمر قد جهزته قبل اعتقالها، صح؟ |
Aynı çoraplar ve aynı bıçaklar. Adamımız Bu olmalı. | Open Subtitles | عثرت على نفس الجوارب، نفس السيقان لابد و أن هذا رجلنا |
Yargıca Bu mahkemenin otoritesini tandığını, bir daha olmayacağını söyle. | Open Subtitles | أخبر القاضي أنك تعترف بسلطه هذه المحكمه و أن هذا لن يحدث مجددا. من الذ ي لدينا هنا؟ |
Ancak Bu son birkaç günde öğrendiğim bir şey var. | Open Subtitles | و أن هذا العمل سيتغير و لكنني تعلمت شيئا في الأيام الماضية |
Ancak Bu son birkaç günde öğrendiğim bir şey var. | Open Subtitles | و أن هذا العمل سيتغير و لكنني تعلمت شيئا في الأيام الماضية |
İnsanlar benim şaka yaptığımı ve bunun numara olduğunu sandılar. | Open Subtitles | أعتقد بأن الناس سيعتقدون بأنني أمزح و أن هذا نوع من الخدع |
Bunun belki de yalan olduğunu bile bile hemde. | Open Subtitles | رغم أننى أعرف أننى أضحك على نفسى و أن هذا لن يتحقق |