Bu kelime, Valkyrie, Hitler'in öldüğü, ve yeni bir hükümet kurulduğu anlamına gelecek. | Open Subtitles | هذه الكلمة الوحيدة فالكيرى ، سوف تعنى أن هتلر قد مات و أن هناك حكومة جديدة |
bir sorun haline gelmeye başlamıştı. Harekete geçmeye karar verdiler. | Open Subtitles | لابد و أن هناك مشكلة ما فهم قرروا التحرك |
Ama bir soğukluk olmalı. | Open Subtitles | لا بد و أن هناك شيء من التوتر خصوصا و أنها |
bir şeyler yanlış olmalı, kiraz turtasının son parçasını yemedi. | Open Subtitles | لا بد و أن هناك أمراً ما إذا لم يأكل القطعة الأخير من فطيرة الكرز |
Dün gece telefon etmedim hiç. Üzgünüm, bir çeşit yanlışlık olmalı. | Open Subtitles | لم أقم بأي أتصالات الليلة الماضية أسفة لابد و أن هناك خطأ ما |
Söylentilere üç ölü varmış ve etrafta bir çeşit kaçak bir hayvan etrafta görülmüş. | Open Subtitles | الإشعات تقول أن هناك ثلاث قتلى و أن هناك مشاهدات لحيوان بريّ طليق في المنطقة, أيمكنك أن تخبرنا ما حدث؟ |
Bana söylenene göre bu soruşturma devam aşamasında ve en az bir tane de uyuşturucu organizasyonuyla ilişkili cinayetten arama emri var. | Open Subtitles | مع إبلاغي أن هذا التحقيق مستمر و أن هناك مذكّرة قبض بشأن جريمة قتل مرتبطة بهذه المنظّمة الإجراميّة |
Bakın, gizlenmiş bir ilişkiden doğabilecek komplikasyon bilemiyorum ama siz anlatın ben dinleyeceğim. | Open Subtitles | أنتِ تشعرين أنهم يتلاعبون بكِ و أن هناك حقائق مخفية لا أعرف.. أنا أخبرك ما سمعته منكِ |
Sınırın ötesinde bir yerde bize anlatacak yer var | Open Subtitles | لقد أجرينا تجارب ذهبت إلى ما يكفى من الطاقة العالية لتخبرنا أنه يوجد حدود هناك، و أن هناك أرضٌ خلفها، |
Yapabileceğim bir şeyler olmalı. Lütfen. | Open Subtitles | لابد و أن هناك شيء يمكن أن أفعله , لو سمحت ؟ |
Havada süzülük gitti. Bunlar olmuyor Alex. Bunlar bir aldatmaca. | Open Subtitles | لابد و أن هناك جيشاً منهم إذا ما صعديت ما الفارق الذى سأحدثه ؟ |
Böyle saçma sapan bir ismin bir anlamı vardır herhâlde. Hiç Galli'ye benzemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، لابد و أن هناك اسمٌ غبي لعين مثل هذا لا تبدو ويلزياً |
Ama daha fazlaydınız herhalde, bir ekip? | Open Subtitles | لابد و أن هناك الكثير منكم، هل هناك فريق؟ |
Yani, para ve tüm bu ürün arasında, burada bir milyon dolar olmalı. | Open Subtitles | أنا أعني .. بين المال و كل هذه المنتجات لا بد و أن هناك مليون دولار في المحل |
Mantıklı bir açıklaması olduğuna eminim. En azından ona bir şans ver. | Open Subtitles | لابد و أن هناك تفسير لذلك على الأقل أعطه فرصة |
bir şey benzin tanklarına çarpıp patlatmış olmalı. | Open Subtitles | لابد و أن هناك شيئٌ ما قام بضرب خزانات الوقود و من ثم أنفجرت |
Senin ofisinde de bir çok eş cinsel vardır ama ne yazık ki gerçeği saklıyorlar. | Open Subtitles | لابد و أن هناك شواذ كثر في مكتبك أيضاً لكن للأسف مضطرين أن يخفوا هذه الحقيقة |
Halihazırda aktif bir operasyonda bulunduğun için yapamayacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأني لا أستطيع عمل ذلك لاسيما و أن هناك عملية لا تزال قيد التنفيذ |