Sana boş yere emirler verdim ve kızım bana hürmet göstermiyor. | Open Subtitles | الأمر الذي أمرته لك كان غير عادلاً و إبنتي لا تحترمني |
Ben ve kızım, eşim şu anda dışarıda. | Open Subtitles | أنا و إبنتي و زوجي و هو موجود في الخارج |
Oğlu ve kızım Anne'nin o öldükten sonra tahta geçmeleri. | Open Subtitles | إبنها و إبنتي آني سيتبعونه عند وفاته |
Daha da kötüsü, karım ve kızımın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | و أسوأ من هذا عرضتم حياة زوجتي و إبنتي للخطر |
Ancak eşimin ve kızımın hayatları büyük ölçüde etkilenecek. | Open Subtitles | لكن حياة زوجتي و إبنتي سوف تتأثر بمقدار كبير |
Yuzugu hala takiyorum ama esimi ve kizimi gecen yil bir kazada kaybettim. | Open Subtitles | مازلت ألبسه, لكنني فقدت زوجتي و إبنتي في حادث العام الماضي |
Karimi ve kizimi bir araba kazasinda kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت زوجتي و إبنتي في حادث سيارة |
Kimse gitmiyor. Oradakiler benim babam ve kızım. | Open Subtitles | لن يذهب أحدٌ منكم هذا والدي و إبنتي |
Karım ve kızım. | Open Subtitles | هذه زوجتي و إبنتي الصغيرة. |
Hal benimle; ama Matt, Ben ve kızım Lexi ve de Anne kayıp. | Open Subtitles | هال) هنا معي, و لكن) (أولادي (مات) و (بين و إبنتي (ليكسي) و (آن) مفقودين |
Mel, bu benim eski karım Jen ve kızım Sam. | Open Subtitles | ميل)، هذه زوجتي السابقة و إبنتي) |
- ...ve kızım Sam. - Merhaba. | Open Subtitles | (و إبنتي (سام - أهلاً - |
Eşim ve kızım. | Open Subtitles | زوجتي و إبنتي |
Oğlu ve kızımın o öldükten sonra, tahta geçmeleri. | Open Subtitles | إبنه و إبنتي (آني) سيتبعونه عندما يموت |