ويكيبيديا

    "و إنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Konu Binbaşı ile ilgili ve bir ölüm kalım meselesi. Open Subtitles إنه شئ خاص بصديقك الميجور و إنه شئ مشين تماماً
    Evet. Gece boyunca yeniden yazdın ve bu daha ilk gün. Open Subtitles لقد كنت تعيد الكتابة طوال الليل و إنه فقط اليوم الأول
    ve bizim işimiz... hayır, görevimiz hayatın her alanında yalanları açığa çıkarmaktır. Open Subtitles و إنه عملنا , لا , واجبنا فضحهم فى كل مناحي الحياة
    Çünkü David'i tanıyorum ve onu öğle yemeği niyetine yer. Open Subtitles لأنني أعرف ديفيد ، و إنه سيود تناولها على الغداء
    Yedi yaşında bir oğlum var ve benim harika biri olduğumu düşünüyor. Open Subtitles لدي طفل إنه في 7 من العمر و إنه يعتقد بأنني عملاق
    Ben sadece daha iyi olacağını söylemeliydim ve sonra hepsi bu... Open Subtitles كان عليُ أن أقول بأنَك ستكونين بخير و إنه سينتهي كذلَك
    Bu çok içten bir özür, ve onlar da bunu ciddiye alıyorlar. TED و إنه لإعتذار صريح، و هم يأخذونه بجدية كبيرة.
    Güvenlik iki farklı şeydir: hem histir hem de gerçeklik. ve bunlar birbirinden farklıdır. TED إذن الأمن هو شيئان مختلفان: إنه إحساس، و إنه حقيقة. و هما مختلفان.
    Ayrıca entelektüel olarak teşvik edici bir yer ki, aklımı karmaşık problemlerle meşgul etmek her zaman hastalığıma karşı kullandığım en güçlü ve en güvenilir savunma oldu. TED و إنه مكان مثير فكرياً و يشغل ذهني بقضايا معقدة و هذا الشيء الاكثر فعالية و تأثير للتصدي ضد مرضي النفسي.
    Google'ın, Google olma nedeni bu ve beyzbol takımları bu nedenle maç kazanmak için kazanma sanatı kullanıyorlar. TED إنه السبب في أن جوجل هو جوجل، و إنه السبب في أن كل فرق كرة القاعدة هذه تستخدم التخطيط للفوز بالمباريات.
    Çünkü er ya da geç bununla ilgili kararlar karşımıza çıkacak... ...ve bunun hakkında düşünmek, bunu neden asla... ...yapmamamız gerektiği gibi düşünceleri içerecek de olsa daha iyi olacaktır. TED لأن عاجلا أو آجلا سنواجه قرارات بخصوص هذا, و إنه من الأفضل أن نفكر فيه بإمعان, حتى إذا أردنا أن نفكر بإمعان في أسباب تجعلنا لا يجب علينا فعل هذا.
    ve diğer insanlara iyi davranmanın iyi bir şey olduğunu. TED و إنه لمن الجيد معاملة الناس معاملة حسنة
    ve hapsedilme ve para cezası ile karşı karşıya çünkü o düşündüklerini söylemeyi tercih etti. Open Subtitles و إنه يواجه الغرامة و السجن لأنه قد اختار أن يتحدث بالشئ الذى يفكر فيه
    Böyle biri için, hakikat kusursuz bir birliktir, ve bir yaz mevsiminde gökyüzünde beliren manzaranın... onda yarattığı çoşku, örneğin, Open Subtitles تعتبر له حقيقية تماما و مثالية جدا و إنه ليشعر بعاطفة في رؤية السماء الصيفية .. على سبيل المثال
    İki yıldır hasta olduğunu ve hiçbir umudunun kalmadığını biliyordu. Open Subtitles من سنتان عرف بأنه مريض و إنه لم يكن هناك أمل
    Doktoru gece yarısı çağırırlar... ve karısı onun gittiği gerçeğiyle başa çıkmak zorundadır. Open Subtitles و على الزوجة أن تتغلب على الحقيقة و إنه قد ذهب
    Eğer bir sanatçı olarak izin verebilseydi, hepimize çok iyi bir şans vermiş olurdu ve o da bir sanatçı. Open Subtitles إذا تمكن الفنان ، فذلك سيمنحنا جميعاً الفرصة ، و إنه فنان
    Fakat önemli bir şey için bana ihtiyaç olduğu söylendi ve geldim. Open Subtitles لكنهم قالوا بأنهم فى حاجة لمساعدتى و إنه أمر مهم جدا
    Geçen sene beraber kalmıştık ve devamlı tartışmıştık. Open Subtitles لقد عشنا معاً السنة الماضية, و إنه تعقيد حقيقي,
    Çok ciddileştiğimizi düşündüğünü ve benden ayrı kalmak istediğini söyledi. Open Subtitles قال أنه يظن أننا أصبحنا جدّييْن جداً. و إنه يريد أخذ فترة إستراحة منّي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد