Flicka yaralı ruhumu iyileştirdi ve onun bir parçası oldu. | Open Subtitles | فليكا ساعدتنى لشفاء روحى المكسورة و اصبحت جزئا من روحى |
E.T. 'yi ararken günümüzde kullandığımız bir şey bu ve elektronik bilimi de çok daha iyi hale geldi. | TED | هذا ما نستخدمه اليوم للبحث عن مخلوقات فضائية ، و اصبحت الالكترونيات افضل كثيرا ايضاً |
Bütün sistem donduğunda ve iş kutuplaşmaya vardığında şaşırmalı mıyız? | TED | اذا لما نتفاجأ اذا تجمدت الامور و اصبحت مشلولة و مستقطبة؟ |
Herhangi bir gevşeklik ya da hata olmaması için görevlendirildim ve tüm sorumluluk bana ait. | Open Subtitles | لقد اصبحت مسؤلا بصورة شخصية عن هذا الأمر و اصبحت مسؤلا عن أي أخطاء بصورة شخصية. |
Bugün, 13 yaşına girdin ve artık suya girip balık tutabiliyorsun. | Open Subtitles | فقط في هذا اليوم .. عندما اصبحت بعمر 13عام و اصبحت الاسماك و أقدامك في الماء |
Bombardıman uçaklarının hepsine tekrar cephane yüklendi ve uçuşa hazırlar! | Open Subtitles | سيدى , كل القاذفات قد تم اعاده تسليحها و اصبحت جاهزه |
Nixon Nitratçılıkda bana teklif ettiği işi kabul ettim ve 1950'de subay eğitmeni olarak tekrar orduya çağırılana dek müdürlük yaptım. | Open Subtitles | و قبلت الوظيفه التي عرضها علي و اصبحت مديرا في شركة نترات "نيكسون" حتي تم استدعائي للجيش عام 1950 لتدريب الضباط |
Kız kardeşim erken yaşta evlendi ve Rum çocuk doğurma makinesine döndü. | Open Subtitles | هيا يا اطفال، ادخلوا تزوجت اختى و هى ضغيرة و اصبحت ماكينة انتاج اطفال يونانيين |
Mısır'ın egemenliğinde olan, milletlerarası olarak tanımlanmış, bu Amerikan Yargı Alanın ve konteynırın içine getirildin. | Open Subtitles | و اصبحت بعيداً عن صلاحيات القضاء الامريكي داخل هذه الحاوية المعترف دولياً بأنها خاضعة للسيادة المصرية |
Sonra Sutton Scottdale' e geri döndü ve işler tehlikeli bir hal aldı. | Open Subtitles | ثم عادت ساتن لسكوتسديل و اصبحت الامور خطيرة |
İnsan hakları savunucuları ve ACLU hemen onun tarafında yer aldı ve ayrımcılığa karşı bir sembol oldu. | Open Subtitles | قادة الحقوق المدنية و منظمة الحرية المدنية الامريكية وقفت الى جانبها و اصبحت رمز للصراع ضد التمييز العنصري |
Bıraktım, ve bir sosyal girişimci oldum, Mark Shand ile beraber, Elephant Family (Fil Ailesi) adlı bir dernek kurduk, Asya'daki filleri korumak amacıyla. | TED | لقد رحلت و اصبحت رائدة أعمال إجتماعية، و أسست منظمة مع مارك شاند اسمها عائلة الفيل، تتعامل مع الحفاظ على حياة الفيلة الآسيوية. |
Senin dünyana girip tek ve en özel kişi olursam, sana defol diyemem. | Open Subtitles | ان دخلت الى عالمك و اصبحت الشخص الوحيد بالنسبة لك ان حدث هذا فلن استطيع قول "انصرفي |
Ama buraya geldin ve annem mutlu ve... | Open Subtitles | لكنك جئت هنا و اصبحت أمى سعيدة |
Uyanır ve benimle iş birliği yaparsan söylerim. | Open Subtitles | سوف أقول لك إذا استيقظتي و اصبحت حليفي |
Üç kez hamile kaldım ve herbirini kaybettim. | Open Subtitles | و اصبحت حامل ثلاث مرات لكنني اجهضت |
ve zorunda olmadığımız ilk mekâna yaptığımız en fazla sürdürülebilir yolculuktan beri, hayatımız daha sürdürülebilir oldu. | TED | ولان " الانتقال المستدام = الانتقال بإنبعاث غازات منخفض " هو تنقل لم تكن قد قمت به من قبل بسبب بعد المسافة اصبح فجأة هو الاكثر ترجيحاً و اصبحت تنقلاتنا مستدامة أكثر |
ve sanırım biraz kıskanç oldum. | Open Subtitles | و اصبحت أٌعرف بأني غيورة |
ve bir trapezci oldum. | Open Subtitles | و اصبحت بهلوانة بالحبل |
ve dikkatin dağılıyor. | Open Subtitles | و اصبحت دون رقابة |