Göklerde ve Dünya'da bana artık yer yok. Ancak yüreğimde huzur var. | Open Subtitles | لا يوجد في السماء و الأرض مكان لي لكن قلبي يغمره السلام. |
Ayrıca bilinen bir gerçektir ki, Tanrı Cennet ve Dünya'yı yarattı ve bizi de kendi görüntüsünde yarattı. | Open Subtitles | والمعرفة القصيرة و الأكيدة أن الرب خلق السماء و الأرض و خلقنا علي صورته |
Elma ve Dünya birbirlerine değmiyorlar fakat aralarındaki alanlar değiyordu. | Open Subtitles | التفاحة و الأرض لا يلمسون بعضهم لكن المجالات بينهم تفعل ذلك |
Evreni ve dünyayı yaratan Tanrı'dır. | Open Subtitles | أبانا الذي في السموات خالق السماء و الأرض |
Tanrı yeri ve gökleri yaratandır. | Open Subtitles | الله مبدعُ مِنْ السماءِ و الأرض التي الأرواح الواحدة في كُلّ الأشياءِ. |
Göklerin ve yerin Tanrısı onun yalnızca bir insan olduğuna acıklı bir tecrübeyle onları ikna edecektir. | Open Subtitles | و إله الجنه و الأرض سيقنعهم بذلك من خلال تجارب بشعة أنهمجردرجل" |
Bu uzay istasyonu tükeniyor ve dünyada da yaşanılmaz. | Open Subtitles | هذه المحطة الفضائية تحتضر و الأرض غير صالحة للعيش |
Gökyüzünü öldüren altın ve arazi ile ödüllendirilir ve majestelerine 20 adım mesafede içki içebilir. | Open Subtitles | بأمر صاحب الجلالة, الذى سيقتل سّماء سيتلقّى الذّهب و الأرض و سيُسْمَح له أن يشرب |
Venüs ve Dünya'nın başlangıçlarında karbon oranları aynıydı fakat bu iki gezegen son derece farklı yollara sürüldüler ve bu iki hikayede de karbon nihayete erdiren elementti. | Open Subtitles | بدأ الزهرة و الأرض تقريباً بنفس كمية الكربون, لكن العالمين كانا مسيران على طول مسارات مختلفة جذرياً, |
Bu duman bulutunun içinden gökyüzü ve Dünya çekilir. | Open Subtitles | و التي سُحِبَت منها السماء و الأرض من داخل الدخان و بعد ذلك شُكِّلَت الأرض إلى ماتبدو عليه اليوم |
Bu düşüncelere göre, Ay'ın yörüngesinde kalmasının nedeni, eğrilmiş ortamdaki bir vadi boyunca yuvarlanmasıdır. Bu vadi Güneş, Ay ve Dünya'nın varlıkları dolayısıyla oluşmuştur. | TED | حسب هذه الأفكار، فإن القمر أسير في مدار، لأنه يتدحرج في واد محفور في البنيان المقوس المنحني و الذي تشكل بسبب وجود الشمس و القمر و الأرض في الفراغ. |
Bu esrarın arkasındaki gerçek ise, bunlar gezegenlerdi ve Dünya bunlardan birisiydi, ve bunlar şaşmaz matematik yasalarıyla güneşin etrafında dönmekteydiler. | Open Subtitles | لكن التفسير الحقيقي لهذا اللغز الغامض هى أن هذه الكواكب هى عوالم و الأرض واحدة منها وأنهم يدورون حول الشمس وفقاً لقوانين رياضية دقيقة |
Tüm yemekler hap şeklinde... ve Dünya lanet pis maymunlar tarafından yönetiliyor! | Open Subtitles | تأتي وجبات الطعام بالكامل على شكل أقراص ! و الأرض يحكمها قرود أوغاد قذرون |
ve Dünya, evet, dünya boyutunda. | Open Subtitles | و الأرض كذلك حجمها هو حجم الأرض |
Onlar buradalar. ve Dünya, onların ayakları altında titriyor. | Open Subtitles | انهم هنا و الأرض ترتجف تحت أقداهم |
Başlangıçta Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı. | Open Subtitles | , في البداية خلق الله الجنة و الأرض |
" Başlangıçta Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı..." | Open Subtitles | في البداية خلق الله و الأرض و السموات |
Büyüdü, büyüdü, ta ki yeri ve göğü yutana kadar. | Open Subtitles | كبر حجمه، إلي أن غطي السماء و الأرض |
İlk önce yeri ve göğü selamlayın. | Open Subtitles | أولاً فلتنحنوا للسماء و الأرض |
Göklerin ve yerin Tanrısı'nın desteği, tabii ki eğer bir tanrı varsa. | Open Subtitles | و إله الجنه و الأرض يعلم -إن كان هناكَ شخصٌ أبدًا |
Bu uzay istasyonu tükeniyor ve dünyada da yaşanılmaz. | Open Subtitles | هذه المحطة الفضائية تحتضر و الأرض غير صالحة للعيش |
Her ikisinide öldüren altın ve arazi ile ödüllendirilecek ve majestelerine 10 adım yaklaşıp içki içebilecek. | Open Subtitles | قد تجمعا للاغتيال الذي سيقتل أيا منهم سيحصل على الذّهب و الأرض |