Birisinde kurşun yarası vardı ve diğeri de küçük bir sırt çantası taşıyordu. | Open Subtitles | احدهما كان مجروحاً بطلق ناري و الاخر كان يحمل حقيبة ظهر صغيرة |
Biri kaynatma haznesi ve diğeri de su tutma haznesi. | TED | واحد حجرة غلي و الاخر حاملة للماء |
Biri Amritsar'dan ve diğeri Lahor'dan. | Open Subtitles | تحياتى واحد من امريستار و الاخر من لاهور - |
Biri karanlık bir köşede yapılır diğeri ise yüz pudrasıyla yapılır. | Open Subtitles | احدهم يتم فى ركن معتم و الاخر مع مسحوق عاكس للضوء |
Biri cinayet-intihar, diğeri ise tuhaf bir kaza gibi. | Open Subtitles | واحد يبدو قتل و انتحار، و الاخر حادث غريب |
İki tane içi görünmeyen kutu aldık, birine devlet onaylı THC içeren esrar koyduk, diğeri ise boştu. | TED | لدينا صندوقين مبهمين، واحد مصدق رسميا انه يحتوي التتراهيدروكانابينول ماريجوانا (حشيشة)، و الاخر فارغ. |
Biriniz hedef olunca diğeri de oluyor. Anlıyorum. | Open Subtitles | احداكما هو الهدف و الاخر كذلك انا افهم الامر |
İkimizden birisi ölecek, ve diğeri bununla yaşamaya devam edecek. | Open Subtitles | ان احدنا سيموت و الاخر سيعيش بعد ذلك |
pekala... bir tanesi çok büyüktü ve diğeri ise ince çocuklar değil, ruh emiciler. | Open Subtitles | كان احدهم كبير جدا و الاخر كان نحيف ليس الاولاد (الديمينتورز ( حراس ازكابان |
Biri parama dokunulması, diğeri ise vücuduma dokunulması. | Open Subtitles | و الاخر ان يلمس احدهم جسدي |
Buzdan heykel sipariş ettim biri at diğeri de yunus sen sevdiğin bir tanesini seç diğeri de kırılacak ve içkilere atılacak. | Open Subtitles | و الاخر سنطحنه و نضعة في المشروبات أمي ، هل يمكننا أنّ نتحدث بالأعلي لدقيقة؟ |
diğeri de iyi insanlara güzel şarkılar çalmam. | Open Subtitles | و الاخر كان لاعزف موسيقى جميلة لاناس طيبيين |