Orası bütün dünyanın sevgi için ve korkuyla kaybolmuş kalplerinin tekrar doğmak için bekledikleri yer. | Open Subtitles | إنها لكل قلوب الأرض التي فقدت الحب و الخوف مستلقية تنتظر الولادة من جديد |
Öfke ve korkuyla aklını kaçırdığın anlarda dahi mantıksal hareket edebilirdin. | Open Subtitles | حتى عندما تفقد عقلك من فرط الغضب و الخوف تقحم الأمر بألفاظ منطقية |
Şok ve korkuyla, annesinden yardım istemeye gitti. | Open Subtitles | ،اُصيبت بالصدمة و الخوف لذلك أسرعت لوالدتها لتساعدها |
Kendimi kötü hissettim ve korktum. | Open Subtitles | جعلني هذا أشعر بالضيق و الخوف |
Kendimi kötü hissettim ve korktum. | Open Subtitles | جعلني هذا أشعر بالضيق و الخوف |
Kızın katili, ki adı açıklanmayacak suç ve korkuya dayanamayıp, kızın ölümünün bir yıl sonrasında polise gidip teslim olmuş. | Open Subtitles | قاتلها ، الذي لن نذكر إسمه قال أنه لم يتحمل الذنب و الخوف بعد عام من مقتلها سلم نفسه للشرطه |
Görevine odaklan. Korku kendi kendine hâl olur. | Open Subtitles | ركز على مهمتك, و الخوف سيعتني بنفسه |
Duyarsızlık, aç gözlülük ve korku yüzünden alevi kırpışır ve soluklaşır. | Open Subtitles | يومض و يبهت أحياناً بسبب اللا مبالاة و الطمع و الخوف |
Yöneticiler ödül ve korkuyla yönetilirler. | Open Subtitles | القواعد تسود بمكافئة التمييز و الخوف |
Peş peşe gelen patlamalar o mevkide olası ziyaretçiler arasında kötü bir baskı ve korkuya sebep olacak ve orada bina yapmak kabus pazarlamak gibi bir şey olacaktı. | Open Subtitles | الانفجارات التى تلت ذلك من شأنها أن تخلق شغط سىء و الخوف بين الزوار المحتملين لهذا الموقع |
Bu ilk komam hizmetçim Maria'nın üstünde şüphe ve korkuya yol açtı. | Open Subtitles | *في غيبوبتي الأولى، أثار الشك و الخوف* (في عقول كل من خادمتي (ماريا)، أبني (ألكس* * (و أبنتي الكبيرة (ألى |
Görevine odaklan. Korku kendi kendine hâl olur. | Open Subtitles | ركز بهدفك , و الخوف سيهتم بنفسه |
Üzüntü ve korku neşe ve keyif ve tüm diğer ruh hallerimizin içinde bulunabilir olmamız, bu inanılmaz değerlidir. | TED | إن القدرة على الشعور بالحزن و الخوف و البهجة و المتعة و كل الأمزجة الأخرى التي نشعر بها، إنه لأمر قيّم جداً. |
Bir dansçı olarak, Dokuz rasayı ya da navarasaları biliyorum. öfke, cesaret, nefret, neşe ve korku. | TED | كراقصة كنت اعرف الاصول التسعة او ما يسمى بالنافاراساس الغضب، البسالة الاشمئزاز، المرح و الخوف |