Eğer dağ tırmanışı yapan, zorlu dağlara tırmanan insanların kitaplarını okuyorsanız, bu kitapların sevinç ve mutluluk anlarıyla dolu olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | إذا قرأت كتباً عن أشخاص تسلّقوا جبالاً ، جبالاً صعبة ، هل تعتقد أنّ هذه الكتب مليئة بلحظات البهجة و السعادة ؟ |
Böylece burada bir duygular ve depresyon ve daha başka şeyler girdabında, durumun vehametiyle, şifa, sağlık ve mutluluk olan bir yere gitmeyi dileyerek çırpınıyordum. | TED | وها انا ذا اتخبط في دوامة من المشاعر والاكتئاب وما الى ذلك من فداحة الامر راغبة في الذهاب الى مكان حيث الشفاء، الصحة و السعادة |
Ben tüm insanlara, barış ve mutluluk getireceğime inanıyorum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنها قد تعطى السلام و السعادة لكل الرجال |
Sanırım birimizin bütün dünya için barış ve mutluluk dilemesi gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتوجب على كلّ واحدٍ منا أن يتمنـّى السلام و السعادة في كل العالم |
Katı ahlak kuralları, güçlü dini inancı... ve mutlu evliliğiyle ün salmış bir kadını baştan çıkarmak... | Open Subtitles | لإغواء إمرأة تمتاز بالأخلاقالصارمة... . و الحماس الديني و السعادة ... |
Yani, dünyamızın bu üç itici gücü için mutluluğu artırmak, olumlu duyguyu yükseltmek mümkün görünüyor, | TED | أن تلك الأمور الثلاثة في إمكانها أن تكون محركات لعالمنا لزيادة العواطف الإيجابية, و السعادة, |
Bak, anne, seni çok seviyorum, ama sen gerçektende, seks ve mutluluk hakkında herhangi birine tavsiye verebilecek son kişisin. | Open Subtitles | لكنك حقاً آخر شخص يعطي نصحية عن الجنس و السعادة |
Her zaman yılın bu zamnı ortalarda olur, gittiği her yere neşe ve mutluluk saçar, ve çocuklar sırf onu görebilmek için sırada bekler. | Open Subtitles | أنه دائماً يأتي في هذا الوقت من العام، ينشره الفرح و السعادة أينما يذهب، والأطفال ينتظرون في صفوف فقط ليروه. |
Hepsi istikrar, güven ve mutluluk vaat ettiler. | Open Subtitles | جميعهم وعدوني بالإستقرار الأمان و السعادة. |
ve mutluluk, tabii ki, çok belirsiz bir kelime, o yüzden refah diyelim. | TED | و " السعادة , " بالطبع كلمة غامضة , لذا دعونا نقول " الرضا " |
"Akıl sağlığı ve mutluluk birlikte var olamazlar. " - Mark Twain | Open Subtitles | "العقل و السعادة هما تركيبة مستحلية" مارك توين مدونة / محمد المرواني @T 9 A N E F ™ |
Bir resim hoş ve mutluluk verici olmalı. | Open Subtitles | اللوحات هي أشياء جالبة للسرور... و السعادة |
Hadi. Bu senin aşk ve mutluluk şansın. | Open Subtitles | هيّا، هذه فرصتكِ في الحبّ و السعادة |
Ona başarı ve mutluluk diliyorum. | Open Subtitles | اتمنى لها النجاح و السعادة |
Tüm sağlık ve mutluluk. | Open Subtitles | كل الصحه و السعادة. |
Tüm bu karanlığa rağmen sonunda umut ve mutluluk olabilir mi? | Open Subtitles | حتى و لو فى النهاية و السعادة |
...ve " mutluluk, senin sayende." | Open Subtitles | أوه نعم، و "السعادة بفضلك |
Umarım zengin ve mutlu olursunuz. | Open Subtitles | أتمنى لكَ الصحة و السعادة في حياتك.. |
Lütfen kadehlerinizi kaldırın ki... karım olacak ve bundan sonra mutluluğu ve refahını sağlamak, benim en önemli görevim olacak bu kadın için, kadehlerimiz tokuşturalım. | Open Subtitles | من فضلكم أرفعو كؤوسكم لنشرب نخب على شرف من ستكون زوجتى السيدة التى سيكون الخير و السعادة |