Çin yemeği ısmarlarsın. Ben de bira ve şarap getiririm. | Open Subtitles | أنت أحضري الطعام الصيني و أنا سأحضر الجعة و النبيذ |
Satın aldığımız şey sadece yemek ve şarap değil gördüğümüz hizmet ve bize davranılış şekli aynı zamanda. | Open Subtitles | اعنى , ليس فقط الطعام و النبيذ الذى تشترينة لكن الخدمة و طريقة المعاملة |
Eti tam pişmiş olmalı ve şarap içmesi de yasak. | Open Subtitles | يجب أن يكون اللحم مذكى و النبيذ محرم عليه |
Ekmek ve şarapla karnımızı doyurduktan sonra ekmek ve şarapla karnımızı doyurduğumuz zamanlardan hikâyeler anlatmalıyız. | Open Subtitles | بعد أن تناولنا الخبز و النبيذ سنقوم بقول حكايات لـ أوقات أخرى تناولنا فيها الخبز والنبيذ |
İksirin etkisiyle, Şarap ve seks dürtüleri harekete geçiyor. | Open Subtitles | له تأثير المخدرات و النبيذ ويشجع على ممارسة الجنس وبذلك تتكون السيطرة الكاملة |
Babam oraya gidip, orkideleri ve şarabı iptal etmesini söylemiş ama ben onları istiyordum, özellikle orkideleri. | Open Subtitles | والدي كان قد ذهب الى هناك ليخربها أن تلغي أزهار الأوركيد و النبيذ خاصة تلك الأزهار |
Bir onu bir de kırmızı şarabı demişti. | Open Subtitles | كان ذلك و النبيذ الأحمر... على ما أعتقد. |
Fransızlara, konserve icadı ve şarap için. | Open Subtitles | بصحة فرنسا التي أخترعت الأطعمة المعلبة و النبيذ. |
Sana ekmek ve şarap getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك بعض الخبز و النبيذ |
Sana fazladan yemek ve şarap göndermiş. | Open Subtitles | أرسل لك المزيد من الطعام و النبيذ. |
# Noel vakti Gelsin ökseout ve şarap # | Open Subtitles | موسم عيد الميلاد, الشجرة و النبيذ |
O halde pikniğe giden eski dostlarmışız gibi peynir ve şarap getirerek burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | -آوه حقا؟ إذن ماذا تفعلين هنا؟ تحضرين الجبنة و النبيذ كأننا أصدقاء قدامى ذاهبين في نزهة؟ |
Kapıyı koruyanlara özgürlük ve şarap. | Open Subtitles | -الحرية و النبيذ للمدافعين عن البوابة |
...İsa'nın bedeni ekmek ve şarap oldu. | Open Subtitles | جسد المسيح ... بالخبز و النبيذ |
ve... Şarap... ve... | Open Subtitles | حول السفر و الأوبرا و النبيذ |
"Kadın ve şarap" olayımız için hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | علي الذهاب للتحضير لـ ( النساء و النبيذ ) |
Left Bank'teki bir atölyede kaldım. Ekmek ve şarapla yaşamımı sürdürdüm. | Open Subtitles | عشت في غرفة بجانب البحيرة و لم أكل غير الخبز و النبيذ |
Çiçekler, Şarap ve mumlar bu dünyada bütün masalarda var mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن بأن الورود و النبيذ و الشموع موجودين على كل الطاولات في هذا العالم؟ |
- Bütün yemekleri ve şarabı. - Hı, hı. | Open Subtitles | و الطعام و النبيذ |
Peynirle kırmızı şarabı aldım. | Open Subtitles | .لدي الجبن و النبيذ |