Ben onun ilk ve tek aşkıyım, değil mi sevgilim? | Open Subtitles | لقد كنت حبه الاول و الوحيد أليس كذلك حبيبى ؟ |
Ben onun ilk ve tek aşkıyım, değil mi sevgilim? | Open Subtitles | لقد كنت حبه الاول و الوحيد أليس كذلك حبيبى ؟ |
Daha da kötüye gidiyor ve tek önemsediğim kişi Hugh Sloan. | Open Subtitles | و الوضع يسوء و الوحيد الذي أهتم بشأنه هو هيو سلون |
Ayrıca ağabeyin de çok kötü bir durumda ve tek çıkış yolu da sensin. | Open Subtitles | و شقيقك في مشكلـة هنـا و الوحيد الذي يستطيع حل هذه المشكلـة هو أنت |
Ayrıca ağabeyin de çok kötü bir durumda ve tek çıkış yolu da sensin. | Open Subtitles | و شقيقك في مشكلـة هنـا و الوحيد الذي يستطيع حل هذه المشكلـة هو أنت |
Gelecek aydan itibaren The Paradise, müşterilerine çocuk giyim bölümü sağlayan Avrupa'nın ilk ve tek mağazası olacak. | Open Subtitles | الفردوس سيكون المتجر الأول و الوحيد في أوروبا الذي يوفر لعملائه قسم مخصص للأطفال |
Benim ilk ve tek tercihim. Haklı olduğuma sevindim. | Open Subtitles | خياري الأول و الوحيد أنا ممتن لأني كنتُ على حق |
İlk ve tek sömestr tatilinde MIT'ı bırakmadan önce sınıfının en iyisiymiş. | Open Subtitles | انسحبت من المعهد التقني لكن خلال الفصل الأول و الوحيد احتلت المركز الأول على دفعتها |
Mıknatısı bulabilirlerdi. Sen de ilk ve tek şüpheli olabilirdin. | Open Subtitles | و هم سيجدون المغناطيس ... و أنت ستكون المشتبه به الأول و الوحيد |
Marcie'yle evlendiğinde ona ilk ve tek işini verdim. | Open Subtitles | حسناً,أنا وفرت له عمله الأول و الوحيد (عندما تزوج (مارسي |
Büyük çadıra gelen ilk ve tek adli tabip. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي الأفضل و الوحيد... |
İlk ve tek. | Open Subtitles | الأول و الوحيد. |
İşte tek ve tek | Open Subtitles | هنا الرقم واحد و الوحيد |
İlk ve tek misafirin de geldi. | Open Subtitles | وصل ضيفك الأول و الوحيد |