Onlar, onun gerçekte kim olduğunu biliyorlar ve onunla dalga geçiyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعرفون من هو حقا و انهم يريدون للعب مزحة عليه. |
Seni beğendikleri ve kamera karşısında olmanı istedikleri belli oldu. | Open Subtitles | هم قرروا انهم يحبونك و انهم يريدون وضعك امام الكاميرا |
Dün yaşadıklarını ve yarın da yaşayacaklarını biliyorlar. | TED | يدركون انهم عاشوا البارحة و انهم سوف يعيشون غدا. |
Bombardımancı 8 ve avcı 8'i uyar. Onlar yakında olmalı. | Open Subtitles | انظر ان كان بامكانك استنهاض القاصفه 8 و المقاتله 8 لابد و انهم بالقرب |
Duş ve birer içkiye hazır olmalısınız. | Open Subtitles | رجالك لابد و انهم جاهزين لاخذا حمام وشراب |
Rivayete göre ölüler geri dönmüş, ve şehrin insanlarına saldırıyormuş. | Open Subtitles | الاشاعة تقول ان الاموات قد عادوا الى الحياة و انهم يهاجمون سكان المدينه |
Sonra odalarına bir göz atarsınız ve masasının üzerinde kalp şeklinde çerçeveler doludur... .. içlerinde Adı Bob olan üç bacaklı kendisinin fotoğrafları vardır. | Open Subtitles | و عندما تنظر الي حياتهم تري انهم يريدون الحب و بشده و انهم يعانون دائما من الوحده. |
O kadar insan yuttuysa bu kadar büyük ve eski bir numara olamaz diye düşünürler. | Open Subtitles | انهم يظنون انك لا يمكن ان تكوب بهذا الكبر و انهم يظنون انك لا يمكن ان تكون بهذا الحجم العديد من الناس ينخدعون بذلك |
Çünkü bir sürü çocuk arasından... çok özel olduğumuz için seçildik... ve özel bir eğitim için özel çocuklara ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | لأن تم اختيارنا من ضمن مجموعه كبيره من الاطفال لكننا مميزيون جدا و انهم احتاجوا اطفال مميزين لدرس مميز |
Bunu yapabileceklerini bilmeni istiyorum ve yaptıkları da bu ve buna inanmana o kadar ihtiyacım var ki | Open Subtitles | اطلب منك ان تصدقى انهم يمكنهم ذلك و انهم يفعلون ذلك |
Benim sorunumun ne olduğunu bilirlermiş, ve nasıl iyi olacağımı da... | Open Subtitles | و انهم يعرفون ما الخطب بي و كيفية معالجتي |
Deneyimliler, sadıklar ve çok dürüstler. | Open Subtitles | لديهم الخبرة و انهم موالين ، انهم صادقين |
Üye olduğu öğrenci derneğinin yöneticiliğini yapıyor ve bu hafta sonu pezevenkler ve fahişeler partisi yapacaklarmış. | Open Subtitles | حسناً، انه مدير اجتماعي في أخوّته و انهم سيحصلون على بعض القوادين و المعازق في نهاية هذا الاسبوع |
Kocaman bir Ay Üssü uzay şeyleri falan var ve burayı ele geçirmeye geliyorlar. | Open Subtitles | لديهم قاعدة على القمر ، لديهم خططهم و انهم قادمون ليسيطروا على العالم |
çünkü gerekli izinleri almak zor, ve şanslarını kullanmak için dar bir alanda bir saatleri var. | Open Subtitles | كان من الصعب الحصول على أذونات, و انهم قد أُعْطُوا نافذة ضيّقة لمدة سّاعة واحدة فقط للتصوير. |
Sadece benim artan zekamdan rahatsız oldular ve eski Alex'i geri istiyorlar. | Open Subtitles | نهم تخويف فقط بواسطة بلدي الفكر متزايد و انهم يريدون عودة اليكس القديمة. |
Onların fındık yıkmak için ve onlar piñata gibi asılı. | Open Subtitles | لهدم المكسرات و انهم شنق مثل المنطقة الهشة. |
Ben onlar orada bahse girerim şu anda seni arıyor ve onlar sizi bulmak için umutsuz . | Open Subtitles | انا اراهن انهم يبحثون عنكى الان و انهم لن يصابوا باليأس الى ان يعثروا عليكى |
ve bence (ekonomik) durgunluğun problemlerinden biri de insanların daha korumacı olmalarıdır. Kendi içlerine kapanıyorlar. Başka uluslara zarar verme ihtimaline rağmen kendi uluslarını korumaya çalışıyorlar. | TED | و أظُن ان احدى مشكلات أي أزمة إقتصادية عالمية ان الافراد يتجهون نحو الحماية الذاتية، و انهم يطمئون على مصالحهم، محاولين حماية امتهم فقط، احياناً على حساب الأمم الاخرى. |
ve şöyle devam etti, bu sanatın arkasında bir bilim var ve dört yapı taşı yaratmışlar 9 ana gösterge bulmuşlar ve 72 değişik ölçüt GSMM lerini gerçekten ölçmeye yardımcı olmak için | TED | وقال ان لديهم علما وراء ذلك الفن و انهم وضعوا اربعة ركائز اساسية تسعة مؤشرات و اثنان و سبعون مقياس مختلف ساعدتهم في الواقع في قياس اجمالي سعادتهم المحلية |