ويكيبيديا

    "و باريس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve Paris
        
    • Paris ve
        
    Son iki yıl içinde Newyork'tan Milano ve Paris'e kadar gittim. Open Subtitles خلال الثمان سنين الأخيرة عبرت نيويورك و ميلانو و باريس
    Hayır, illa bir keman dörtlüsü ve Paris ve çiçekler ve çukulatalar olmak zorunda ve hadi hayatımızın geri kalanını beraber harcayalım. Open Subtitles لا .. يجب ان تكون بعازفين اربعه و باريس و ورود و شكولاته و دعينا نمضي باقي عمرنا معاً
    Lauren sen ve Paris Hilton ve Lindsay Lohan beraber takılıp sarhoşken araba kullanıyor musunuz? Open Subtitles لذلك، لورين، هل و باريس هيلتون وليندسي لوهان جميع أوقاتهم و انتقل القيادة تحت تأثير الخمر معا؟
    Paris ve Roma'da bulunduğuna inanıyordun çünkü inanmak istiyordun. Open Subtitles كل شئ حول روما و باريس وقد صدقته لأنك كنت تريد ذلك
    Bak şurada Semiramis ve Ninus, Anthony ve Cleopatra Truvalı ve Paris. Open Subtitles انظر هناك ,سميراميس ونينوس ، انتوني وكليوباترا هيلين و باريس
    Amsterdam, Varşova ve Paris'ten sanat eserleri çaldığını zaten biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنه يسرق التحف الفنية من أمستردام و وارسو و باريس
    Londra ve Paris arasındaki doğum, evlilik, ölüm ve nüfus yoğunluğu verilerini karşılaştırdı. Open Subtitles قام بمقارنة نسب الولادة و الزواج و الوفيات و كثافة السكان في لندن و باريس
    Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor. Open Subtitles لقد هرب صباحاً "بين "مارسيليا" و"باريس وفى اليوم التالى , نجد شخصين مقتولين على نفس الطريق
    Habeşistan, Somaliland, On İki Adalar ve Paris. Open Subtitles الحبشة , الصومال , جزر اليونان "و "باريس
    ve Paris'te beni bir restoranda öylece bıraktın ve grip olduğunu söyledin. Open Subtitles ..( و ( باريس رأيتُك تغادرين علي العشاء وأخبرتني انه اصابَكِ الزُكام
    Ondan sonra da dördümüz Milan ve Paris'e gideriz, konserlerimi izlersiniz. Open Subtitles ومن ثم سنغادر أربعتنا لـ"ميلان" و "باريس" معًا
    Ben de Normandiya'ya atlamış olabilirim ama benim Londra ve Paris'te bazı ayrıcalıklarım vardı. Open Subtitles لكن على الأقل حصلت على بعض الرفاهية في (لندن) و(باريس)
    Bir üstün araştırmacı gazetecilik örneği değil ama The Times ve Paris Match hikayeyle ilgilendi ki bu, bu gece dolaylarında 4 veya 5 milyar insanın, "Kim bu siktiğimin Starbuck'ı" diye merak edeceği anlamına geliyor. Open Subtitles ليس ذلك كل شيء هناك صحف تريد ان تحقق ولكن مجلة "ذا تايم" و " باريس ماتش" مهتمه في القصة, مما يعني انه بحلول موعد النوم في الليل,
    Londra ve Paris'de iki yıldızı var. Open Subtitles نجمتان في لندن و باريس.
    Wyck Theissens, New York ve Paris'deki bir tasarımcı. Open Subtitles إذن كان (ويك ثيسينس) مُصمم ملابس في (نيويورك) و(باريس). ملابس راقية جداً.
    Londra ve Paris'te eşit bir birey olarak muamele gördüm. Open Subtitles في "لندن" و"باريس" تمّت معاملتي بتساوي
    New York, Londra Paris ve Dubai'de çalışıyor. Open Subtitles يُقسّم وقته ما بين (نيويورك)، و(لندن)، و(باريس)، و(دبي).
    Paris ve Nicole'ü çağırayım. Open Subtitles سأذهب لأحضر (نيكول) و (باريس)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد