"و باقي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ve diğer
• kalanında

Karaciğer ve diğer organlar bembeyaz, sanki bir damla kan değmemiş gibi.
الكبد و باقي الاعضاء بيضاء لون انا لا أري أي قطره دماء

Ayrıca TED arkadaşlarıma da şükran ve saygılarımı sunmak istiyorum... ...June Arunga, James Shikwati, Andrew ve diğer TED arkadaşlarıma.
كما أود أن أعبر عن تقديري و احترامي لمنتسبي TED -- جون أرونغا, جيمس شيكواتي, اندرو و باقي منتسبي TED

Kızını ve diğer çocukları Aku'nun şeytani etkisinden kurtarmaya.
لأحرر إبنتك و باقي الأطفال من قبضة شر آكو

Ben gidip diş fırçamı ve diğer eşyaları banyoya koyayım.
سوف اذهب و اضع فرشاة اسناني و باقي اشيائي في الحمام

Ülkenin geri kalanında olduğu gibi başkent bölgesinde de sabahın erken saatlerinde seçim sandıkları kurulmaya başlandı.
عبر العاصمة و باقي أرجاء الدولة تم تعيين مراكز التصويت

Önümüzdeki üç hafta boyunca ben ve diğer koçlarınızla birlikte çalıştıktan sonra yarışmaya katılacaksınız ve en iyi üç takım eyalet finallerinde yarışacak.
في الأسابيع الثلاثة المقبلة ستتمرنون معي و باقي المدربين و ثم ستتنافسون في بطولة مع أفضل الفرق لبطولة الولاية

Dirk ve Reardon ve diğer bütün alnı geniş kasık greyderlerinin burayı Guantanamo Üssü gibi yönetemeyeceklerini öğrenmeleri lazım.
ديرك و ريردون و باقي الشباب يجب أن يعرفوا أنهم لا يستطيعون أن يريدوا المكان كغوانتانامو

Biraz da kardeşimi ve diğer rehinleri çıkarmaya odaklan.
فليس هناك ما يقلقوا بشأنه و يجب أن تظل مركزاً لدقيقه على إخراج أخي و باقي الرهائن من هناك

Siz ve diğer konuklar, hepiniz Digicore için çalışıyorsunuz.
أنت و باقي ضيوف المؤتمر "تعملون لدى "ديجيكورب كلكم جواسيس.

2003'te o ve diğer Honda'lı motosikletçiler 16 yarışın 15'ini kazanmışlardı.
عام 2003 ، هو و باقي سائقي "هوندا" فازوا بـ 15 سباق من أصل 16

Evet, Ben ve diğer Babalar.
أجل، أنا و باقي الآباء

- Bir şeyi yok. Tracy ve diğer çocukların yanında. Ne güzel!
إنها بخير، إنها مع (ترايسي) و باقي الأولاد

Beverly ve diğer Amigo Kız.
بيفرلي" و باقي المشجعات"

Bu durumda, Gregg Housh ve diğer insanlar düşündüler ki
الذي قام به هؤلاء الشباب في هذه الحالة, (غريغ هوش) و باقي الشباب كانَ...

Günde birkaç saat orada duruyor günün kalanında normal bir genç ne yaparsa onu yapıyor sanırım.
إنه يعمل هناك لعدة ساعات، و باقي اليوم أظن أنه فتى مراهق عاديّ.

Ama vücudunun geri kalanında hiç...
و باقي الجسد لا يبدي أي علامة عن...