Ve kutunun içindeki yumuş, pembe kadifeyi bir kere hissettikten sonra aletini vajinanın dışına sürtmeye geri dönmek istemez. | Open Subtitles | و بمجرد أن يشعر بملمس القطيفة الروز الناعمة داخل الصندوق لن يعود أبداً لمرحلة فرك و إثاره قضيبه بنفسه |
Hayatı pek çok şekilde daha zor hâle getiriyor Ve büyürken topluma uyum sağlamakta zorlandım. | TED | و هو ما جعل من الحياة صعبة في نواحٍ كثيرة، و بمجرد أن كبرتُ عانيتُ لأتكيف اجتماعيًا. |
Manzara Ve konumuma karar verdikten sonra, günün nerede başlayıp gecenin nerede bittiğine karar vermem gerekiyor. | TED | لذلك و بمجرد أن أختار إطلالتي و الموقع، لا بد أن أقرر أين سيبدأ اليوم وأين ينتهي الليل. |
sonra TV'yi açıyorsunuz Ve daha fazlası ile karşılaşıyorsunuz. | Open Subtitles | و بمجرد أن تشاهد تلفازك, و ترى المزيد من هذا الهراء |
Rigar bir karantina alanı kurdu, Ve öldürdüğün askeri bulur bulmaz... | Open Subtitles | لقد وضع ريجار مجالا عازلا و بمجرد أن يجد الجندى الذى قتلته |
Geleceğe dair tahminler yaptığı Ve bunların gerçekleştiğini yazan raporlar mevcut. | Open Subtitles | وهناكتقاريرتشيرأنها تتنبأبالأشياء، و بمجرد أن تحققت |
Danny'nin Jake e kendisini yenmesine izin verdiğinde oyun dışı kalır Ve sadece Jake ile ben kalmış olurum. | Open Subtitles | و بمجرد أن يترك داني جايك يهزمه سيخرج من اللعبة و سيبقى فقط جايك وأنا |
Sana yalan söylemeyi, aldatmayı Ve çalmayı öğrettim sırtımı dönmem için sırada mı bekliyordun? | Open Subtitles | علمتكم الكذب، الغش و السرقة و بمجرد أن أدير وجهي |
Ve bir kere gerçekten hissediyor Ve kabul ediyorsun ki, Mia olmadan hayatına devam edebiliyorsın. | Open Subtitles | و بمجرد أن تشعر به و تتقبله فستتمكن من استكمال حياتك من دونها |
Evet, birçoğundan biri Ve bir kez nasıl etkileştiklerini anlarsan, çok az gizemin kafanı karıştıracağını göreceksin. | Open Subtitles | نعم, إنّه أحد الأبعاد و بمجرد أن تفهم كيف تعمل ستتمكن من حل العديد من الأحجيات |
Onun kağıtlarının hepsini sattıktan sonra şişirilmiş fiyatı daha fazla orada tutmaya gerek yok. | Open Subtitles | و بمجرد أن نحن نبيع و لكن ليس بأسمة و لا هناك داعى لأن نؤكد إن هناك تضخم بعد الآن |
Bir kere aramıza yerleştikten sonra, Dünya çapında dengesizliklere sebep oldular. | Open Subtitles | و بمجرد أن أصبحوا جزءا لا يتجزأ من بيننا أخذوا يقومون بكل ما يسبب عدم الإستقرار فى جميع أنحاء العالم |
Açtıktan sonra insanların şifrelerinizi falan görmesi daha kolay oluyor. | Open Subtitles | و بمجرد أن تفتحها ، الأمر أسهل على الناس أن يذهبوا إلى هناك و يروا كلماتك السرية و تعلم ، يروا ، أكوادك |
Bunu yaptıktan sonra, ben de ormana gidip gerillalara katılacağım. | Open Subtitles | و بمجرد أن نفعل ذلك ، سأذهب إلى الغابة وأنضم إلى الثوار .. |
Bunu farkettikten hemen sonra, hava kirliliğine yol açan dört yaygın madde Ve bunların astım hastalarının akciğer sağlığı üzerindeki etkilerinin altında yatan ilişkiyi inceledim. | TED | ,و بمجرد أن أدركت ذلك بدأت في البحث عن العلاقة الكامنة بين أربع ملوثات هواء شائعة .و تأثيرها على صحة الرئة عند مرضى الربو |
Bir kez vurduktan sonra duramadım. | Open Subtitles | و بمجرد أن ضربته، لم أستطع التوقف. |
Daha sonra bebeği hastaneden alır almaz aynı insanlar "hiç canınızı sıkmayın, daha iyi bir hâle gelecek" der. | Open Subtitles | و بمجرد أن تعود بالطفل من المشفى نفس هؤلاء الناس يقولون "لاتقلق، ستتحسن" |