Vicky ve Doug için hayat, tahmin edildiği gibi sürdü ta ki bir öğleden sonra beklenmedik bir şey gerçekleşene kadar. | Open Subtitles | الحياة استمرت كما هو متوقع بالنسبة لفيكي و دوغ إلى أن حدثت في ظهيرة أحد الأيام لحظة غير متوقعة |
Okuldan ayrılamıyor. Beni annen ve Doug'la yalnız bırakma. | Open Subtitles | لا يمكنه الرحيل من المدرسة ، لا تجعليني أكون وحيداً مع والدتكِ و (دوغ). |
Grace ve Doug. | Open Subtitles | نعم . غرايس و دوغ |
Biliyorsun, arkadaşların Shane ve Doug yüzünden dahili muayene yapamadım. | Open Subtitles | تعرفين, بسبب أصدقاءك (شين) و (دوغ)، لم أكن قادرة على القيام بالفحص الداخلي اليوم. |
Kara bisiklet sürüşünün bebekten kalan kilolardan kurtulmak için muhteşem olduğunu keşfetti, ve Doug da işin bir parçasıydı. | Open Subtitles | (كارا) إكتشفت أن ركوب الدراجة جيد لضبط وزن الطفل و(دوغ)كان في الخارج |
Harika görünüyoruz ve Doug orada. | Open Subtitles | هؤلاء يشبهوننا و دوغ. |
Sen ve Doug 6'dan 10. sınıfa dek beraber kampa gittiniz. | Open Subtitles | انت و (دوغ) كنتما في مخيم سوية من الصف السادس الى العاشر |
Babam ve Doug hala dönmediler mi? | Open Subtitles | هل عاد أبي و"دوغ"؟ |
Aklima gelmisken, ben ve Doug asla öyle bir sey yapmadik. | Open Subtitles | أنا و (دوغ)... نحن لا نتسكع معاً أو شيء كهذا |
ve Doug arkadan çekiyordu. | Open Subtitles | و(دوغ)يزحف في الأخير |