ويكيبيديا

    "و في الحقيقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve aslında
        
    ve aslında, biz bu şeylerle yedek parça üretebildiğimiz için makineler tam anlamıyla kendi kendilerini üretiyorlar. TED و في الحقيقة لانه بامكاننا صنع قطع الغيار باستخدام اشياء الماكينات بكل معنى الكلمه تصنعها بنفسها
    Sekiz kolunu yayar ve aslında resifte yaşayan karides ve yengeçlere tuzak kurar. Open Subtitles رفعوا أسلحتهم الثمانية و في الحقيقة يحصرون الروبيان والسرطانات التي تعيش على الشعبة المرجانية
    Ve, aslında, senden bile daha iyi davrandığımı göreceksin. Open Subtitles و , في الحقيقة , أعتقد أنكي ستكتشفي أنني سأكون نسخة أحلى و ألطف منك
    Birkaç gün içinde ölmüş oluruz ve aslında onun bahsetmediği hayatının en acı günleri olacağıydı. Open Subtitles خلال يومين سنكون موتى و في الحقيقة لمْ يذكر إنّها ستكون أكثر أيام حياتنا ألماً
    ve aslında, online sözlükler aranabilirlik dışında baskı sözlüklerin neredeyse tüm sorunlarını kopyalarlar. TED و في الحقيقة , قواميس الإنترنت تبدل في الغالب كل مشاكل الطباعة , ماعدا قابلية البحث .
    Bu parçalanma, bu içsel kız hücremin açılması, yüreğimin bu tarzda yoğun bir kırgınlığa maruz kalması benim geçmiş tüm yaşamımda olduğumdan daha gözüpek ve daha cesur, ve aslında daha da zeki olmamı sağladı. TED ذلك التحطم , ذلك الإنفتاح على خليتي الأنثوية ذلك النوع من الإكتشاف الهائل لقلبي سمح لي أن أصبح أكثر جرأة وشجاعة و في الحقيقة أكثر ذكاء مما كنت عليه في ماضي حياتي
    ve aslında, saat dörtte internette arapça dersim var... Open Subtitles و, في الحقيقة, لدي العربي مباشر في 4: 00 , لذا...
    ve aslında, saat dörtte internette arapça dersim var... Open Subtitles و, في الحقيقة, لدي العربي مباشر في 4: 00 , لذا...
    ve aslında, bu akşam benim başıma bir mucize geldi uzun zamandan beri görmediğim arkadaşlarımla bir birleşme. Open Subtitles و في الحقيقة هذه الليلة بالذات... حدثت معجزة بالنسبة لي إعادة لم شمل
    Bu arada, hiçbir şekilde depresyon belirtisi olmayan ve aslında bir maratona hazırlanan ancak birkaç gün önce intihar eden donörü buluyor. Open Subtitles والتي بالمناسبة , لم يظهر عليها علامات الإكتئاب و , في الحقيقة , كانت تتدرب على سباق العدو قبل أيام فقط من المفترض لقلتها لنفسها
    Ama hayır, aklımızda bir yerlerde sevdiğimiz diğer insana nasıl söyleyeceğimizi bilmediğimiz şeylere sahibiz çünkü aşkın hep bencil olmamakla geldiğini düşünürüz ve aslında arzu kesinlikle bir takın bencilliklerle gelir kelimenin tam anlamıyla: Bir başkasının varlığında, birine bağlı kalma yeteneği. TED لكن لا، في أذهاننا هناك مجموعة من الأشياء التي تجري ولا نعرفها دائما كيف نجلب الشخص الذي نحب، لأننا نعتقد أن الحب يأتي مع نكران الذات و في الحقيقة الرغبة تأتي مع مقدار معين من الأنانية في أفضل معنى الكلمة: القدرة على البقاء على تواصل مع الذات في وجود آخر.
    Bu davada hiç önemi olmayan şey suçlanan üç adamın, Suriye'ye gitme planına FBI muhbiriyle tanıştıktan sonra başlamasıydı. ve aslında, FBI muhbiri ihtiyaçları olan seyahat belgeleri konusunda onlara yardımcı oldu. TED ما الجدير بالذكر حول هذه الحالة غير أن الرجال الثلاثة الذين اتهموا فقط في بداية مؤامرة للذهاب إلى سوريا بعد تدخل مخبر لـ"م ت ف" و في الحقيقة فقد ساعدهم المخبر في وثائق السفر التي يحتاجونها
    ve aslında bu başarısız zarar verme girişimi durumunda, kaza diyeceğimiz diğer durumdan daha da suçlu olduğunu söyleyeceklerdir. TED و في الحقيقة يقولون أنها تستحقّ لوم أكثر في هذه الحالة، المحاولة الفاشلة للضّرر، عن الحالة الأخرى، التي نسميها حادثًا .
    ve aslında, sadece birkaç saat ile sonlandı. Open Subtitles و في الحقيقة , كانت عدة ساعات
    ve aslında son zamanlarda bunun bazı yollarını bulduk onları birlikte bir sıraya koyabileceğimizi düşünüyoruz. Open Subtitles و في الحقيقة قد وجدنا مؤخرا" بعض الطرق
    ve aslında bir şey öğrendim. Open Subtitles و في الحقيقة تعلمت شيئاً
    Neyse, Johnny, hastanla ilgili motivasyon sorunun var galiba, ve aslında yaşlı insanlarda motivasyon yöntembilimi ile ilgili bir yazım var, yani, istersen, yardım edebilirim. Open Subtitles على أية حال يا (جوني), لاحظت بأن لديك مشكلة في الصبر هناك و في الحقيقة لقد نشرت ورقة عن علم (منهج الحافز) لما بعد الجراحة للأطباء الكبار, لذا, إذا أردت, بإمكاني المساعدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد